Dün oyunu izleme fırsatı buldum. Genel olarak değerlendirdiğimde, Türkiye’de ender sahnelenen büyük prodüksiyonlu yapımlardan biri olduğunu söyleyebilirim. Dekor ve kostümler son derece başarılı; ayrıca müziklerin canlı olarak icra edilmesi oyuna ayrı bir zenginlik katıyor.
Başrollerin yanı sıra, müzikal türünün gereği olarak sahnedeki pek çok oyuncu da şarkı söylüyor ve hepsi gerçekten çok başarılı performanslar sergiliyor. Haluk Bilginer – Zuhal Olcay ikilisini Kel Diva oyunuyla sahnede izledikten sonra, bu kez Zuhal Olcay’ı Selçuk Yöntem’le birlikte izlemek çok keyifliydi. Cengiz Bozkurt da yan rolde her zamanki gibi güçlü bir performans ortaya koyuyor.
Oyunun hikâyesi açık, anlaşılır ve mesajları net. “Hayatı biraz daha katlanılabilir kılmak için Don Quixote gibi biraz delirmek, dünyaya daha naif bir gözle bakmak gerekiyor” düşüncesi çok güzel aktarılmış.
Keşke oyun İstanbul’da Zorlu PSM dışında başka bir mekânda sahnelenebilseydi. Zorlu’nun büyük sahnesi seyir açısından ne yazık ki pek elverişli değil. Koltuklar dar, salonun eğimi yetersiz ve balkondan izlemek oldukça uzak bir deneyim yaratıyor. Yine de bir müzikal için ses sisteminin kalitesi büyük bir avantaj.
Don Quixote Müzikali (Don Kişot) / Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu