Hayatın bir kenarında, bazen tam ortasında verilmiş bir sözün izinde…
Bir nesneye, yaşanıp geçmiş bir döneme, sevdiğini kaybettiği ya da gerçekten öldüğü bir ana takılıp kalmış karakterler; birbirlerinin dünyalarında var olarak hayata tutunuyorlar. Her biri kendi derdini, hikayesini bazen bir gülümsemeye, bazen bir düşüşe sığdırıyor.
Şahane oyunculuklar, etkileyici mekan ve dekor kullanımıyla birleşince, yaratıcılığın sınırları sonuna kadar zorlanmış. Dış ses, müzik ve anlam katmanlarıyla derinleşen bu sahne, dönemin en iyi absürt tiyatro örneklerinden biri olmuş.
Herkesin kendinden bir parça bulacağı, unutulmaz bir eser izledim.
Hayatımda hatırlamaya değer bu özel gece için emeği geçen herkese içtenlikle müteşekkirim.
Kısacası: Şiddetle tavsiye ederim.
Oyun kısa ve tadındaydı. Siz daha girdiğinizde oyuncuların çoktan karakterde olmaları ayrıca ilgi çekiyor ve her karakterde farklı dünyalar görüyorsunuz kendilerini anlatmaya dahi başlamadan önce. Biraz hızlı ilerliyor olması ve sürekli müzik ve dansın girmesi mekansal karışıklığa neden oluyor ve yoruyor olsa da absürtlüğü ve komikliği bunu sırtlayabiliyor. Oyunculuklar ağırlıklı olarak başarılı ve karakterler özümsenmiş.Senaryoda kısa,tadında ve güzel aynı zamanda sahne dekoru güzel düşünülmüş.
Salona girdiğiniz an kapıda başlayan, oyun sonunda yine seyirciyle içiçe biten şahane bir oyundu. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık, kendimizi hikayenin içinde bulduk.Herkesin emeğine sağlık.
Hikaye ve karakterlerin işlenişi çok iyiydi, hiç sıkılmadan izledim. Kostümler, müzikler, sahne tasarımı çok özenliydi. Özellikle çocuk karakterin açılış sahnesi beni etkiledi o kısımda mistik, hayalsi bir hava vardı Alice Harikalar Diyarında’yı anımsattı. Seyirciyle kurdukları interaktif ilişki de eğlenceliydi, oyunun içindeymişim gibi hissettim.
Nokta / Baba Sahne