-
Son zamanlarda izlediğim en iyi oyun! Dekor, simgeler, oyuncular vs her şey kafamızın içinde oynandı. Oyuncu bizi anlattığı hikayeye o kadar inandırdı ki fiziki olarak görmemize gerek kalmadı. Hiç durmadan, duraksamadan, bir sürü karaktere girdi, hayali nesnelerle konuştu, güldürdü, hüzünlendirdi, kendisi de benzer süreçlerden geçti. Bülent Emin Yarar'ın Hamlet oyunuyla birlikte izlediğim en iyi tek kişilik hikayeydi. Emeği geçen herkese teşekkürler.
-
Kadın... Zaman ne olursa olsun ikincilendirilmiş toplumlar tarafından. O kadar ki, küçücük bir kız çocuğunun varsıllığının haykırması için erkeklik yalanına hapsediliyor annesi tarafından. Öyle ya, kadın olmak lanetli olmaktı yüzyıllar boyunca. Diyor ki Ymma: Yüz yıl geçse iki yüz yıl geçse hayal ederim bu at arabasını kadının sürdüğünü. Kadının hapsedildiği “yargı” fanusunun en kulakları sağır eden sesiydi, sessizlik oyunu...
“Silence:…Sessizlik yeter. Sessizlik her şeyi saklar.” Muhteşem bir senaryo Moira Buffini’den. Oyunculuklar bir o kadar muhteşem. Bornova Şehir Tiyatrosu harika bir iş çıkarmış. Gülin Özkan ve @esra_tarhan muhteşem oyunculukları ile ön planda. Jülide Kara, İbrahim Güngör çok iyiler. Ben en az başrol kadar @hty2103 ı beğendim. Her jest mi her mimik mi yerinde olur 2 saati aşkın oyunda. Çok konsantreydi. En az onun kadar iyi @_ozangokmen_ . Çok iyi oyunculuk. Hepsi muhteşemdi. Dekor, makyaj, kostüm... Harika. 2 küçük eleştiri:
Müzik bazı sahnelerde oyuncuları çok bastırıyor. Oyuncular hiç duyulmuyor. Bir de oyunun ilk perdesi yanlış saymadıysam 12-13 sahneden oluşuyor. Sahneler arasında sahne araları yerine sahne aralarına sıkıştırılmış bir oyun gibi. Çok fazla geçişler vardı. Bu iki eleştiri oyunu izlenmeyecek hale getirmiyor. Bu çok güçlü oyunu gerçekten beğenerek izledim. Emeği geçen herkese teşekkürler
-
-
Emekleri için verilmiş bir puan. İnanın oyunun içine girmeye çok çalıştım, oyunu sevmeye gayret gösterdim ama ne yazık ki mümkün olmadı. Uzun bir oyun olmamasına rağmen, yer yer sıkıldığım ve esnediğim zamanlar oldu. Eleştirilebilecek çok detay var, tek tek girmeyeceğim. Çok zamanınız varsa, yine de gidip oyunu görebilirsiniz.
-
Hey dostum bana biraz zaman içinde yolculuk ısmarlar mısın? Nereye gidiyorsun ? Geçmişine mi yoksa geçmişindeki en büyük ünlemine mi? Ünlemlere dönebilmek ne güzel olurdu?!
İzmir Devlet Tiyatrosu’nun oynadığı Moira’nın Gece Döngüsü isimli oyundaydım. Yazarın ne vermek istediğini aldığımı düşünüyorum: Sorgu. Ya da öyle bir şey. Emin değilim. Tiyatro salonunda oyunu izleyen kaç kişi varsa başka şeyler çıkarmıştır oyundan. Ama çoğumuz “heeeeee” dediğimiz aydınlanma çizgisi ile “ne bu şimdi” dediğimiz anlamama noktasında kaldık diye düşünüyorum. Aniden giren bir şarkı, yanımıza tehditkar bir dilenci geldiğinde sarfetmeyeceğimiz sözlerin uzun uzun sarfedecekmişiz gibi yansıtılması anlamadığım noktalar. Hastalıklı birini resmetmek istedi sanırım yazar. Peki o hastalıklı biri tehdit altındayken karınız diye seslenen bir yankesiciye söylenecek onlarca kadar ruh durumunun yüzlerce cümlesi dururken “ O benim karım değil” açıklaması yapar mı? Karın değilse vuruyorum o zaman mı diyecek? Yazar-senaryo-yönetmen arasında bir uyumsuzluk olduğunu düşünüyorum. @ygmrcndmr sesi ve oyunculuğu ile çok öne çıkmış
Sevgili Arsız Ölüm - Dirmit / Tiyatro Hemhâl