“Hayatımda izlediğim en kötü prömiyerdi.”
Ve bunu abartmak için söylemiyorum. Gerçekten sahnede olan biten, tiyatronun büyüsüne dair ne varsa sistemli biçimde yok ediyordu.
Oyun süresince ön sırada oturan ve oyunculara laf atan teyzeler sayesinde atmosfer yerle bir oldu. Seyirci terbiyesi, sanki bir pazar yeri muhabbetine evrilmişti.
Fotoğraf çekimi için arka sıralardan yer ayrıldığı Baba Sahne yetkilisi Volkan Bey tarafından bizzat belirtilmişken, B10 sırasındaki şahıs tüm oyunu objektifinin arkasından izlemeyi tercih etti. Uyarılmasına rağmen, ısrarla flaşsız da olsa fotoğraf çekmeye devam etti.
Bu ısrar sadece sahneye değil, tiyatroya saygıya da ihanetti.
Dekor?
Sanki bir sanat eseri değil de, nakliye maliyeti düşürülmüş şişme mobilyalar sergileniyordu. Her an patlayacakmış gibi duran koltuk, sahne gerçekliğini değil, sahne acziyetini temsil ediyordu.
Oyunculuklar da maalesef bu kargaşadan payını almıştı. Rol dağılımından mizansene kadar her şey bir “olmamışlık” hissi taşıyordu. Yönetmen ise tüm bunları izleyen bir seyirci kadar pasifti.
2009’dan bu yana yüzlerce oyun izledim. Kimi amatör, kimi profesyonel…
Ama böylesine hazırlıksız, dağınık ve saygısız bir prömiyer gecesine ilk kez tanık oldum.
Gerçekten üzücü.
Bu oyun, bir Çocuk oyunu…
Lie Low / Müphem Tiyatro