30 Mayıs 2025 tarihinde, Adem Baştürk Kültür Merkezi'nde babamla birlikte izlediğim enerji dolu tiyatro oyunu hakkında notlarım:
1. Oyun, yüksek efor sarf eden yan karakterlerin performanslarıyla başladı. Ben çok gülmedim ama ortalama bir izleyiciyi güldürebilecek mizahi unsurlar özenle çalışılmıştı.
2. Kalabalık bir oyuncu kadrosu sahnedeydi. Bu kadar insanı aynı potada eritebilmek her zaman zor bir iştir.
3. Oyunda, dönemi yansıtmak amacıyla Türk Sanat Müziği bestelerine yer verilmişti. Shazam ile denememe rağmen şarkıları seslendiren kadın sanatçıların isimlerine ulaşamadım.
4. İlk perdenin ardından ikinci perde adeta fırtına gibi başladı. Düğüm–serim–çözüm akışı etkileyici bir şekilde işlenmişti; önce düğümün atılışını, ardından çözülüşünü keyifle izledik.
5. Başrol erkek karakter, hem muzip esprileri hem de başarılı oyunculuğuyla oyunu toparlayan isim oldu. Modern ögelerin mizaha dahil edilmesi güzel düşünülmüş bir detaydı.
6. Bu kadar olumlu şeyin ardından biraz da gelişime açık yönlere değinelim: Oyun başladığında çok arka sıralarda olmamama rağmen repliklerin bir kısmı net anlaşılamadı. Bu durum, özellikle esprilerin bazılarını kaçırmamıza sebep oldu. Diksiyon ve ses yayılımına biraz daha özen gösterilebilir.
Ezcümle; canlı, enerjik ve keyifli bir sahne performansı izledik. Katıldığımız için memnun ayrıldık. Tiyatro, mizahın da doğru adresidir.
16 Mayıs akşamı ailece izlediğimiz tiyatro oyunu için sahneye oturduğumda, İkinci Dünya Savaşı konulu bir oyun bekliyordum. Bununla birlikte oyun, bu beklentimin çok ötesine geçerek hayata dair derin ve çarpıcı mesajlar veren bir anlatı sundu.
Bilette "Enigma" adıyla yer alan oyunun aslında “İstanbul Senin” repertuarından farklı bir içerikte olması, isim konusunda bir karışıklık ihtimalini aklıma getirdi. Eğer öyleyse, bu durumun düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Metin açısından oyun oldukça zengin ve düşünsel derinliği yüksek benzetmelerle doluydu. Özellikle hayata dair yapılan göndermeler fevkalade etkileyiciydi.
Salon deneyimi açısından bir parantez açmam gerekiyor: Ön sıralarda oturan hanımefendinin küçük kızının sürekli mızmızlanması nedeniyle görevliler tarafından dışarı alınması yerinde bir müdahaleydi. Bu sebeple tiyatro yönetimine teşekkür ederim; bu memnuniyetimi ayrıca Alo 153 hattından da ileteceğim.
Oyun sakin bir tempoyla başladı. Açıkçası ilerleyen sahnelerde bu kadar girift konulara dönüşeceğini hiç tahmin etmemiştim. Bunun yanında oyunun içine işleyen katmanlar oldukça etkileyiciydi.
Ne yazık ki arkamda oturan bir çift oyunu adeta televizyon izler gibi izleyip yorum yapmaktan çekinmediler. Tiyatro izlemenin de bir bilinç meselesi olduğunu bir kez daha hatırlattılar.
Oyun, bana 15 yıldır sahnelenen Dusan Kovacevic’in “Profesyonel” oyununu anımsattı. O oyunu üç kez izlememe rağmen tekrar izlemek isteyecek kadar çok sevdiğimi belirtmeliyim. “Enigma” da benzer bir sıcaklık ve derinlik taşıyordu.
Oyun öncesinde yapılan "ateşli silah sesleri kullanılacaktır" anonsu ise nadiren karşılaştığım bir özen göstergesiydi ve seyirci olarak takdir ettim.
Oyunculuklar genel olarak başarılıydı ancak ezberde bazı küçük hatalar da göze çarptı. Ayrıca, broşürde yer alan oyunculardan birinin değiştiğini de fark ettim.
Dekor seçimleri ise oldukça başarılıydı. Sahnede yaratılan atmosfer müzikle tamamlanarak etkileyici bir bütünlük oluşturdu. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Ezcümle; iyi ki eşim ve babamla birlikte izleme fırsatı bulduğum, içime sinen bir oyun oldu. Tiyatronun evrensel dili bir kez daha kendini açıkça hissettirdi. Çeviri bir oyun olmasına rağmen, sanki kendi çevremizden karakterlerin hikâyesini izliyormuşuz gibi sıcacık bir sahne deneyimi sundu.
Tiyatro, hayatın sahnedeki yansımasıdır!
İstanbul Efendisi / Sahne Parantez