Bizi bir antikacı dükkanında karşılayan karakterimiz ne yapacağını bilmeden heyecanlı tavrıyla giriyor ve mezat başlıyor.
Seyirciyi içine almakta hiç zorlanmayan bu tek kişilik oyun, interaktif ilerleyen dinamik akışı olan ve yormayan şekilde sahneleniyor. Derinliği olan oyun karakterin hikayesini berrak şekilde ifade edebiliyor, yüzeysel yazılmamış. Aile bireyleriyle olan ilişkileri, çatışması, çocukluğundan bu yana gördüğü itilme hissi ve mahremiyet yoksunluğu ilerleyen hayatında dertleriyle boğulmasına sebep oluyor. Sahnede seyrettiğimiz mezatta ise geçmişiyle yüzleşiyor, bunu yaparken de annesinin ölümüyle birlikte evde kalan ve satışa çıkardığı eşyaları kullanıyor. Mezat yapmaktan bihaber karakterimizin eşyalara biçtiği fiyatlar onların geçmişte bıraktığı izlerle beraber yaşanmışlıklara dayanıyor.
Beni en çok etkileyen, oyun akışında nispeten gerçek mezat süreci uygulandığı için seyirciden dönüşler alıyor ve beraberinde bazen konu uzayıp farklı yere evriliyor. Burada metne bağlı kalmadan doğru cevapları verebilmek ve seyirciyi yakalamak çok mühimdi, bunu pürüzsüz olarak başarıyor. Haliyle oyunun içinde bazı küçük anlar farklı ilerleyişe yol açıyor, dinamizmi artırıyor.
Yaşam Özlem Gülseven’in kaleminden başarıyla çıkan oyunu yönetmen Ozan Ömer Akgül’ün de etkisiyle Tuğba Sorgun iyi tasarlamış, sahneye taşırken metni dağıtmadan kendi doğalı ile aktarmayı yerli yerinde yapıyor. Zaten mezatta geçiyor olması dahi başlı başına bir sıra dışılık barındırdığı için bunun handikapıyla gerisinde kalması çok olasıyken, kendisini bu çizginin gerisinde bırakmadan güzelce sahnelemeyi başarıyor. Olağan dışı bir mizansen ile keyif alarak seyredeceğiniz bir oyun olarak önerebilirim.
(Instagram hesabımda, gidebileceğiniz tiyatro oyunlarını ve sergileri sürekli olarak fiyat, konum gibi tüm detaylarıyla topluca listeleyip paylaşıyorum. Takip edebilirsiniz. Instagram: @ugurrsavas)
Tebdil / 2383yapım