Hiç evinizin bir salonunda yaşananları oturup izlediniz mi? Hah işte bu ekiple bu oyun tam da öyle bir havası içinize içinize işliyor. Orijinal metni Nedim Saban o kadar harika çevirmiş ve uyarlamış ki, dekorundan oyunculuğuna kadar gerçek dünyadan bir kesit izler gibi sahneye odaklanmış halde buluyorsunuz kendinizi. Tabii bunda metin ve dekordan da öte Melek Baykal ve Suna Keskin üstadların etkisi oldukça fazla. Sahnede resmen oyunculuk dersi veriyorlar. Diğer oyuncuların hakkını da yemeyelim, hepsi bu başarıyı perçinleyen biçimde sahnede yerlerini alıyorlar. Oyundaki tek sıkıntı bence müzik kısımları. Müzik kullanımı gerçekten amatör türden. Birden yükseliyor, aniden kesiliyor, alakasız biçimde duruyor falan. 10 yıllık oyunda bu durum maalesef biraz sırıtıyor. Bunun haricin de bir de ikinci perdede yer alan kavga sahnesi bir tık uzun tutulmuş durumda. Bunun da kısa tutularak seyircinin odağını kaybetmemesi sağlanabilir. Bunlar haricinde, harika bir güldürü izledik, Nedim Saban ve Tiyatro Kare ekibine teşekkür ederim…
5 sezonluk enfes bir oyunu, nihayet final gününde izleyebildim. Şimdi konuşulacak çok şey var. Öyle basit bir biçimde değerlendirilmemesi gereken bir yapım. Alt metni, vermeye çalıştığı mesaj gayet güzel. Hazar ve Funda’nın muazzam ötesi oyunculuğu oyunu gerçekten finale kadar başarıyla sırtlıyor. Finale kadar diyorum, çünkü finalde kara komedinin en dibini uygulayıp seyirciyi şaşırtacak bir noktaya ulaşıyor oyun. Bu da “Şimdi bu neydi” sorusunu sordurtuyor. Evet, alt metinle bütünlük oluştursa da, bence Kutsal Damacana vari bir finale gerek var mıydı? Emin değilim. Bu kısmı göz ardı edersek, dekor, kurgu, oyunculuk, müzik her noktasıyla muhteşemdi. Funda Eryiğit sahnelerden uzak durmaması gereken bir isim olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu…
Harika ötesi kurgu, muazzam final, keyifli oyunculuklar… İzmir DT yine şaşırtmadı
Ahududu / Tiyatrokare