-
“Leyla ve Joel nikâh törenlerinde sizleri yanlarında görmekten mutluluk duyacak. Günlük ve biraz şık kıyafetlerinizi giyebilirsiniz. Kapılar 20:30´da kapandıktan sonra Leyla ve Joel evlilik yeminlerini edecekler. Ve işaret gelir gelmez eğlence başlayacak.”
Düğün içinde oyun. Seyirciyi baskıcı rejimin sanata uyguladığı sansür üstüne düşünmeye sevk eden, etkileyici bir yapım.Kapıdan girdiğiniz andan itibaren sizi içine alan bu oyun, temposu düşmeden devam ediyor.Oyuncuların performansı büyüleyiciydi, karakterleri çok başarılı bir şekilde canlandırdılar. Tiyatroseverlerin kaçırmaması gereken, düşündürücü bir yapım.
-
Davetlisi olduğumuz bir nikaha gider gibi giriyoruz oyuna. Rollerine oyun başlamadan giren oyuncular gergin, salonun içinden dışına taşan tedirgin bir koşturmaca hakim ortama. Bu mutlu an nereye varacak derken oyun duruyor, ortam değişiyor ve kendimizi, ilk oyununu yazmış oto tamircisi Adem'in çağrıldığı Kültür Bakanlığı'nda Müdür Bay Çelik'in ofisinde buluyoruz.
Matruşka bebeklerinin birbirinin içinden çıkması gibi içinde oyunlar barındıran oyunun oyununu izliyoruz. Devlet organlarının sanata uyguladığı sansür gibi bir konu, kurgu ve gerçeklik çatışması ekseninde işleniyor.
Rahatsızlık veren gerçeklerin yerine idealize yaşamların kurgulanması; devlet eliyle şekillendirilmeye çalışılan sanat ve haliyle toplum, eleştirisinin Adem karakterinin "ayna" kişiliği üzerinden anlatımı çok güzel düşünülmüş. Öte yandan seyirciye de farkındalık yönünde bir ayna tutulmuş.
Sansür, devlet, sanat ilişkisinin katmanlı aktarıldığı oyundaki oyunculukların her birini çok başarılı buldum. Aksi halde konu ve işleniş ilgimi de çekse aralıksız 2 saat süren oyunda odak kaybı yaşayabilirdim. Bu başarıda pay sahibi ekibi kutlarım.
-
Kendinizi Edinburgh'da oyun izliyor gibi hissetmek istiyorsanız gidin izleyin. Çok keyifli. Güncel modern bir ingiliz metnini ilham yazar çok güzel sahnelemiş. Oyunculardan Aytek Şayan ve Barış Gönenen harika oynuyorlar. Tek perdeye göre süresi zorlayıcı ama seyirciyi olayın içinde tutmak ve germek için doğru bir seçim. Ki zaten oyunun başından beri seyircinin bilinçli olarak rahatsız edilip gerilmesi amaçlanmış. Özellikle ilk on dakikada ve finalde seyirciyle kurulan gergin ilişki metne çok güzel hizmet ediyor.
Dasdas'ın seçkisinde bu tarz modern Avrupa oyunlarını daha çok görmek isteriz.
Not: Dört oyuncunun ikisi değişmiş. Lütfen tiyatrolar.com moderasyonu güncellesin oyuncu bilgilerini. Bazı seyirciler için yanıltıcı olabilir bu durum, belki sevdiği oyuncuyu görmek için gelip hayal kırıklığına uğrayabilir insanlar. Yeni oyunculara karşı da doğru olan burada bilgilerinin olmasıdır.
-
baştan sona incelikli bir oyundu. simaen sadece uğur beyi bilirdim ama aytek bey o kadar iyi ve içinde oynadı ki. dedim lan noluyor film mi izliyoruz tiyatro mu. kendisinin durakladığı yerler olsa bile asla akış bozulmadı. elbette diğer oyuncular da çok çok iyiydi. begüm hanıma da gülmekten alamadık kendimizi, rolünü yaşadı resmen.
senaryoya gelirsek de harbiden yaratıcı idi ama hadi yaratıcı yaratıcı olalım yaratıcılığı değildi. gerçekten oyunun anlatmak istediğini daha da hissettirecek birtakım inovatif yeniliklerdi bunlar. son zamanlarda gittiğim kıytırık oyunlardan sonra ilaç gibi geldi. biraz 1984 vari, biraz Maus vari (çizgi roman olan), ince düşünülmüş ve KOMİK AKICI bir oyundu. kafanızın hepsini alacağı bir vakitte gitmenizi tavsiye ederim. oyunu harcamayın.
-
Kaçılmaması gereken bir oyun. Çok başarılı oyunculuk. Nüktedan ama içinizi sızlatan gerçeklerle dolu, manipülasyon içinde gerçekliğe ne kadar uzak olduğumuzu derinden hissettirdi. Oyuncuları ve yönetmeni tebrik ederim.
Ayna / DasDas