Hayatımda izlediğim en güzel oyundu. Daha fazla da yoruma gerek yok.
Nasıl diyebilirim bilmiyorum ama ta 11 yaşında bir ilkokul öğrencisi iken ben, derste işlediğimiz Gomidas’ın hayatından gelen bilgiler film şeridi gibi geçti aklımdan ayrıca Ahmet Sami Özbudak’ın eşsiz kalemi ve rejisi ile muazzam bir oyun olmuş, Fehmi Karaarslan’ın oyunculuğu da zaten şahanedir ayrıca siyah elbise içinde görünce “Gomidas kanlı canlı aramızda” diyerek gözlerimi üzerinden alamadım kendilerinin, zaten oyun öyle bir sürüyor ki ister istemez gözleriniz ayrılmıyor sahneden. Pekçok oyunun sahnesine imza atmış Cihan Aşar’ın da burada dekor tasarımını yaptığını öğrenince tamam dedim güzel bir dekor ile karşılaşacağız o da beni yanıltmadı; ayrıca hem Türkçe hem de Fransızca oynanıyor olması oyunun frankofon olan benim için çok değerli ve çağrım var: Gomidas’ın öldüğü Fransa başta olmak üzere yurtdışı turneleri yapılması şart lütfen yapılsın. Bütün emeği geçenlere, ayrıca 90 yıllık bir koro olan Lusavoriç Korosu’na çok teşekkürler
Festivalde ve 2020 de seyrettiğim son oyundu. Sahneye koyuş ve oyunculuk olarak oldukça iyiydi. Müzik, koro, sahne geçişleri, büyülü bir ortamda oyun ve oyunculuk içine alıp götürdü. Sahnelenmeye başladığında bir kez daha izlemek istediğim oyunlardan. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Fehmi Karaarslan 'ı daha önce bir kaç oyunda izlemiştim ama buradaki performansıyla etkileyiciydi.Alkışı ve seyircisi bol olsun
Yolcu Tiyatro'nun yine kolaya kaçmadığı oyunlardan biri Gomidas.
Ben oyunu dün seyredebildim. Ne muhteşem bir ortam. Bir kilisede oyun seyretmek yaşadığım en güzel deneyimdi sanırım. Sahne ışık, koro..bir oyun için daha ne yapılabilir açıkçası eksik bulamıyorum. Zaten hiçbir oyununu kaçırmadığım Yolcu Tiyatro bu sefer de sınırları zorluyor ve seyircisine büyülü bir ortamda oyun izlettiriyor
Gomidas Ermeni asıllı büyük bir müzisyen. Ailesi Kütahyalı.. Babasını kaybedene kadar da (10 yaşına kadar )orada yaşıyor. Sonrası çile.. Çeşitli Kiliselere emanet ediliyor Avrupa'da yaşıyor bir süre fakat müziğini ülkesinde icra etmek için geldiğinde o dönemin Osmanlı kanunlarına göre Ermeni olmasından dolayı ,sürgünlere gönderiliyor .Ve son 20 yılını da müziğini yapamadan buhrana girip hayata veda ediyor. Kısacası hakettiği değeri hiç ama hiç göremiyor.
Gomidas hakkında çok fazla bilgi olmamasına rağmen oyunu yazıp yöneten Ahmet Sami Özbudak ; öyle bir metin yazıyor ki, yine beni kendisine hayran bıraktırıyor. Yazdıgı metinlerle Türk tiyatrosuna çok büyük katkı sağlayan Sami Bey; umarım uzunca süre üretmeye devam eder. Yerli yazarlar arasında benim için en üst sıralarda. Neredeyse adını gördüğüm her oyunda tereddüt etmeden gidip seyrediyorum.
Gelelim Gomidas'ı oynayan pardon yaşayan demem gerekir sanırım Fehmi Karaarslan'a...O oynamasaydı başka kim oynayabilirdi bilmiyorum. Sahne geçişleri ,koroyla birlikte müziği yaşaması inanılmazdı duygusu ,acısı sahnede devleşti adeta...Tüylerim diken diken oldu.
Oyunda ayrıca muhteşem bir koro eşlik ediyor Fehmi Karaarslan'a . Lusavoriç korosu, sizi saatlerce dinleyebilirim sanırım. Oyun için eksik hiçbir şey bulamıyorum. zaten yazdıkça da yazasım geliyor :)başka ne diyeyim
MUTLAKA AMA MUTLAKA İZLEYİN.
İlk sahnelendiği günden beri, pandemiydi, lokasyondu derken hep ertelendi oyunu izleyişim. Sonunda bu kış akşamı, yıllar içinde geçirdiği yangınlar, yenilemeler akabinde son halini alan tarihi yapılar bütününden biri olan Surp Vortvots Vorodman Kilisesi'nde gerçekleşti Gomidas ile buluşmam. Son haftalarda ağırlıklı olarak, özellikle İstanbul'un geçmişten bugüne tarihi ve kültürel renkleri üzerine okuma yapmaktayım. Gomidas da bu okumalardan payını aldı, o sebeple oyunu bu günlerde izlemek benim için daha anlamlı oldu.
Din adamı, müzisyen Gomidas'ın Kütahya'da başlayıp, Bursa, Ermenistan, Berlin, Paris, İstanbul, Çankırı, yine İstanbul ve Paris'te sonlanan yaşamının önemli noktalarının ustalık ve estetikle aktarıldığı bir oyun olmuş. Gomidas'ın 1915'te, tehcir kanunu nedeniyle sürgüne gönderilenlerden biri olması, yavaş yavaş yiten akıl sağlığı metin, güçlü oyunculuk, koro/canlı müzik ve ortam etkisiyle öyle etkili aktarılıyor ki, ben ne yazsam eksik kalır, gidip izlenilmesi şart.
Bir kaç not:
*Oyunun Türkçe ve Fransızca temsilleri var. Bu ayrı bir zenginlik.
*Dekor, ortamın ruhuna gayet uygun.
*Işık tasarımı, özellikle koro kısmındaki spot önünde duran oyuncunun aksi istikametteki devasa gölgesi şahaneydi.
*Koronun finale kadar varlığını net hissediyor ama kendilerini finalde görüyor olmamız halini sevdim.
*Panos Terlemezian'ın çizdiği meşhur Gomidas resminden esinle yapılan afiş şahane.
*Gomidas'ın yaşamı tek perde/1.5 saatte çok ince, şairane bir havada özetlenmiş. Vurgular başarılı, farklı yönlere çekmek isteyenlere "malzeme" fırsatı vermeyecek türden. Bu da yazarın başarısı. Bu noktada yazarı besleyen kaynak kişi ve kurumlara da ayrıca teşekkür.
*Oyunun Lusavoriç Korosu ile desteklenmesi, konu Gomidas olunca nasıl manalı olmuş, ne güzel düşünülmüş ve ciddi bir emek.
*Ve Fehmi Karaaslan; daha önce sahnede izledim ama bu akşam onu değil de cidden geçmişten gelen biri, Gomidas'ın reenkarne olmuş halini izledim, o kadar başarılıydı. Oyunculuğun ne kadar komplike bir meslek, disiplin olduğunun canlı örneği.
Bu oyun bir tiyatro salonunda oynansa idi yine güzel olurdu ama mevcut ortam tercihindeki kadar çarpıcı olmazdı diye düşünüyorum. Bu başarı ve güzelliğe sebep olan herkesi kutlarım.
Gomidas / Yolcu Tiyatro