Öncelikle “Şimdi Ne Yapacağız?” benim gittiğim ilk tiyatro oyunuydu. Bu deneyim benim için her zaman hatırlayacağım bir anı olarak kalacak. Oyuna gitmeden önce aslında oyunla alakalı çok fazla şey öğrenmek istemedim ve sadece biraz konusuna ve Instagramda bulunan küçük tanıtımlarına baktım. Oyuna girdiğimde beni çok farklı bir şeyin beklediğini anlamıştım. Sahne dekorundan başta karmaşık bir enerji alsanız da oyun devam ettikçe çok fazla şey anlattığını fark ediyorsunuz. İki kişilik bir masanın arkasında bulunan kocaman bir örümcek ağı, masadaki iskelet eller, kenarda duran mor berjer ve yine aynı tonda üzerinde resimlerin bulunduğu bir paravan ve kenarda bir dolabın içerisindeki tenis topu… İlk izlenim olarak sahnede hiç kimse olmamasına rağmen da bir hikaye vardı aslında ve bu hikaye dekordaki örümcek ağları gibi sahneyi sarıyordu.
Oyun tek sahne ve üç mükemmel oyuncudan oluşuyor. Gelin (Leyla), Damat (Zafer) ve Organizatör (Feridun). Hikaye temelde Leyla ve Zaferin arasındaki iletişim ve ilişkiyi anlatsa da Feridun karakteri birçok anlamda bağlayıcı unsur olarak oyunda yer alıyor. Bence oyunu izleyen herkes bu üç karakterin birisinde tam anlamıyla kendini bulabilir. Leyla’nın her şeyin mükemmel olmasını istediği o mutlu günlerinde sorumluluğu tamamen Zafer’e bırakması fakat Zaferin ayarladığı ve altına imza attığı şeylerin aslında bambaşka bir yola çıkmasıyla birlikte Leylanın hayal kırıklığını ve artık dolup taşmasını, Zaferin sorumluluk almaktan kaçışını ve bunun altında yatan sebepleri, ve bunların arasında Feridun karakterinin aslında bir organizasyon şirketi yoluyla iç dünyasında yaşadığı şeyleri her bir dekorda ve konuşmada görebiliyorsunuz.
Bu oyunun yazarı ve yönetmeni Gizem Yöngül’e böyle bir dünya yarattığı için özellikle teşekkür etmek istiyorum. Özellikle ikili ilişkilerin en büyük sorunu olan “açık iletişim” konusunu bu kadar içten ve farklı bir perspektiften anlatabilmek bence çok etkileyici olmuş. Benim oyunda kendimle en çok bağdaştırdığım Leyla karakterini canlandıran Yağmur Demirtaş’a, kalıpların dışında ve toplumun dışarıdan yargılayacağı, her sahneye çıktığında gözlerinizi üzerinden ayıramadığınız, her hareketinde bir sonraki hareketi ne olacak diye merak ettiğiniz Feridun karakterini canlandıran Yusuf Burak Kurtoğlu’na ve son olarak benim için en yoğun duygulardan olan nefret duygusunu bana Zafer karakterini gerçekten yaşayarak aktaran Ömer Uslu’ya sonsuzca kez teşekkür ediyorum.
Çok daha büyük sahnelerde, çok daha güzel hikayelerle bu oyunun devam edebileceğini düşünüyorum. “Şimdi Ne Yapacağız?” benim her zaman ilk göz ağrım olarak kalmaya devam edecek ve kalbimde hep çok masum bir yere dokunacak.
Şimdi Ne Yapacağız? / Tiyatro Pallas