Çok iyi bir eserdi. Bunun aslında bir kitap değil dizi olduğunu zanneden TV izleyicisi için birebir dizidekilerin sahne sahne karşısına gelmesi gibi bir beklenti oluşabilir. Ancak diziden bağımsız düşünülerek hikaye, ana esere yani kitaba dayanılarak sahneye getirildiği için yadırgayanlar olabilir diye düşünüyorum.
Maalesef uzunca bir zamandır tiyatroya televizyonda gördüğü oyuncuları veya izlediği televizyon dizilerini, filmleri birebir görebilmek umuduyla gelenler var. Başkaca da bir araştırma zahmetine girmedikleri için üzerine bir de eleştiri yapıyorlar. Bu üzücü.
Meselenin özüne gelecek olursak başından sonuna kadar çok iyi bir eserdi. Dansçıların enerjisi, eserin sahneye aktarılışı, hikayenin parça parça alınıp özünde ünlü çete Peaky Blinders'ı çok iyi bir biçimde seyirciyle buluşturması, hatta diziye aşina olanların da karşılaştırma şansını bulabileceği, özgün, diziyi taklit etmeyen bir müzikal sunulması gösterinin artıları idi. Tebrik ederim.
Tiyatro ustası Işıl Kasapoğlu'nun değerli rejisiyle sahneye gelen oyunun en önemli yönü Cemal Süreya, Attila İlhan, Nazım Hikmet Ran, Ruhi Su, Ahmed Arif gibi şairlerin hayatlarından kesitler vermesi, topluma mal olmuş şiirlerini nasıl yazdıklarını konu alması. Tam 12 sene önce ayrılan bir çiftin yıllar sonra kadının doğum gününde bir parkta bir araya gelmesinin çerçevesinde şairlerin hayatlarına ayna tutan, bu öyküleri anlatan eser, özellikle şairlerin yaşam öykülerini bilen nitelikli edebiyat okurunun çok daha fazla zevk alabileceği bir oyun.
Zaten bir şekilde bu hikayelere çok uzak seyircinin zaman zaman eserden koptuğu, çok dramatik anlarda güldüğü, hatta kahkaha attığı, böylelikle de oyuna konsantre olmuş izleyiciyi rahatsız ettiği de bir gerçek. Günümüzde Türk tiyatrosunun temel sorunlarından biri de oyuncuları ünlü olduğu için alt yapısı olmadan oyunlara gelip bu biçimde diğer seyircileri rahatsız eden kitle. Oyun sırasında telefonunu açıp bakmak, hatta video ve fotoğraf çekmek gibi münasebetsizlikler Zorlu PSM'de çok rastlanan bir durum olmaya başladı.
Oyuna dönecek olursak ana konu ile yan hikayeleri çok iyi birleştiren, başarılı rejisi, müzikleri ve dekoruyla da iyi bütünleşen bir eser. Kerem Alışık ile Evrim Alasya'nın zaman zaman şarkılar da söylediği oyunda belki de eleştirilebilecek tek nokta, her iki oyuncunun da zaman zaman repliklerini unutması ve toparlamaya çalışması. Bu denli iyi bir oyunda olmaması gereken bu durumun ilerleyen zamanda düzelmesi dileğiyle edebiyat tarihimize ışık tutan bu eseri özellikle konuya hakim, altyapısı sağlam seyirciye tavsiye ediyorum. Kalanların ise izlemeye gelmeden önce büyük şairlerin hayatlarını biraz okumaları halinde bilgi dağarcıklarını artırabilecekleri bir eser olduğunu düşünüyorum. Tüm ekibi kutlarım.
Peaky Blinders: The Redemption of Thomas Shelby / Piu Entertainment