Çağan Irmak, özellikle bir dönem hem televizyon dizileri hem de sinemada seyircinin en çok izlediği yönetmendi. Sahneye koyduğu ilk tiyatro oyunu olan Palamut Zamanı, özellikle Bird "ilk" için oldukça iyi kurgulanmış bir eser. Irmak, bu ilk denemesinde "kendi sularında yüzerek" yani Türk Sineması'nın bir dönemine damga vuran bir furyayı ele alarak izleyici karşısına çıkmış.
1980 askeri darbesini izleyen yıllarda Türk Sineması'nın da her alan gibi sekteye uğramasıyla özgürlük alanlarının daralmasına paralel olarak sinemamız da kan kaybetmişti. Bu dönemde önce erotik, sonra daha açık saçık filmler sinema salonlarında boy gösterdi. "Seks filmleri furyası" olarak bilinen bu dönemde bir çok Yeşilçam devi sinemadan uzak kaldı. Hatta büyük bir kısmı iş kollarını değiştirdi, bir bölümü yeniden sinemaya dönmedi bile. İşte bu dönemde otuza yakın filmde yer alan, hatta takma isimle seyirci karşısına çıkan bir kadın oyuncu var Çağan Irmak'ın Palamut Zamanı'nın başrolünde.
Asıl adı Nermin olan bu oyuncunun, gözlerden uzak bir köy evinde sürdürdüğü hayatı, bir sabah erken saatlerde bir zamanlar rol aldığı filmlerin hem prodüksiyon amiri, hem de figüranı olan arkadaşı Muzo'nun telefonuyla değişiyor. Menajerinin, sosyal medyanın ve kamuoyunun deyimişle "şok bir skandala" karışan genç oyuncu Burcu'yu evinde saklamasını rica ediyorlar Nermin'den ve macera başlıyor. İkisinin sohbetinde sinemamızın bir dönemine yön veren film furyasına da bir bakış atmış oluyoruz. Bu sırada Nermin, hayatının iki aşkı Halim'i ve sinemaya olan tutkusunu anlatıyor Burcu'ya. Nermin anlattıkça Burcu hafifliyor, Nermin anılara dalıyor.
Yaklaşık doksan dakika olan oyunun en önemli kozu başroldeki Ayda Aksel. Aksel, aslında altı kişiyle sahneyi paylaşmasına karşın neredeyse tek kişilik bir performans sergiliyor. Oyunun çok uzun bir kesiminde Alina Boz ile karşılıklı oynayan Aksel, o kadar üstün bir oyunculuk gösteriyor ki ilk tiyatro denemesi olan Alina Boz karşısında adeta sönüp gidiyor. Diğer taraftan, usta oyuncu Ayda Aksel'in varlığı bir yana Alina Boz bir başka oyuncuyla da rol alsa sonucun çok değişeceğini zannetmiyorum. Zira halen ana akım kanallardaki dizilerde rol alıyormuş gibi bir performans sergilediği için tiyatro sahnesi Boz için uygun mudur pek emin değilim. Oyuna güzel fiziği dışında herhangi bir katkısı yok. Diğer oyuncularla ilgili çok fazla yorum yapmak istemiyorum çünkü oldukça kısa sürelerde sahnede kaldıkları için esere artı veya eksi bir etkileri yok.
Çağan Irmak'a gelince özellikle iyi bildiği bir konuyu seçmesi, Ayda Aksel gibi bir ustayla çalışması, sade, yalın ve hoş bir dekorun yer aldığı bir sahneyi ikiye bölerek flash backleri bu şekilde izleyiciye göstermesi, özellikle oyunun sonlarına doğru duygusal diyaloglarla alıştığımız Çağan Irmak filmlerinden birini tiyatro oyununa dönüştürmesiyle ilk yönetmenlik denemesinde sınıfı geçiyor. İşin içine bir de Çiğdem Erken'in tam bir Çağan Irmak yapımına yaraşacak duygusal notaları da girince sonuç gayet başarılı oluyor. Bunu Alina Boz'un yerli dizi oyunculuğunu anımsatan performansı bile gölgeleyemiyor. Bir de Ayda Aksel'in yanına iyi bir eşlikçi gelseydi oyunun 10 üzerinden 10 alması dahi mümkündü.
Buna karşın yine de tadı damakta kalan bir oyun ortaya koymuş Çağan Irmak. Hazır böyle olmuşken gelecek sezonlarda yeni oyunlarını da görmek isteriz. Teknik ekibi de ayrıca tebrik ederim.
Palamut Zamanı / Most Production