Daha önce 2020 yapımı, Anthony Hopkins ile Olivia Colman'ın başrolünü paylaştığı filmi izlediğim için metne hakim olarak oyuna geldim. Bu öykü aslında bir tiyatro oyunu olarak Florian Zeller tarafından kaleme alınmış ve sonradan filmi çekilmiş. Eserin Türkiye'de tiyatroya aktarımının da aynı ölçüde başarılı olup olamayacağı düşüncesi oyuna gitmeden önce kafamda canlanmıştı. Ancak Oyun Atölyesi'ni ayrıca kutlamak lazım.Çok iyi bir uyarlama olmuş.
Haluk Bilginer, başrol olan Erbil'de yani "baba" rolünde her zamanki gibi inanılmaz bir iş çıkarıyor. Özlem Zeynep Dinsel de eşlikçi olarak altında çok ezilmeden görevini yapıyor. Alzheimer hastalığının bireye ve ailesine ne gibi zararlar verdiği, benlik algısıyla nasıl oynadığı, insanı tüm anılarından nasıl uzaklaştırdığı konusunu anlatan eseri izlerken aklıma Bilginer'in aynı doğrultudaki diğer rolü olan Şahsiyet'teki Agah Bey de geldi ister istemez. Kafamdan oyunu izlerken Agah'ın ağzından, "Peki benim şahsiyetim ne olacak?" sorusu geçti. İşte Erbil Bey de o "şahsiyeti" yitirmiş, kafasında türlü, çeşitli anılar yumak olmuşken, bunların hiçbirinin birbiriyle bağlantısı yokken ve artık "annesini isteyen bir çocuğa" dönüşmüşken çektiklerini bu oyunda en iyi biçimde izliyoruz.
Yalnız tek eleştirim yine Zorlu PSM Sahnesi'nde oyunu beraber izlediğim izleyiciye olacak. Çünkü böylesi bir dramda kıkır kıkır gülmek, kahkahalar atmak gibi refleksler gösterilmesine yine inanamadım. Bir çok dramatik oyunda tekrarlanan bu hata, izleyeceği oyuna dair tek satır okumadan oraya gelen, sadece "oyuncu" seyretmek için para veren, "gerçek bir tiyatro izleyicisi" olamamaktan kaynaklanan bir durum. En ağır dramatik metinlerde bile bazen espriler olur ama bu oyunda bu yok ama yine de gülünüyor. Bu da eseri hakkıyla izlemeye uğraşanların konsantrasyonunu bozuyor. Bilinçli tiyatro izleyicisi olmayı beceremedik bir türlü toplum olarak ve bu da üzücü.
Sonuç olarak The Father adlı oyunun yerli uyarlaması çok başarılı. Özellikle son sahnede Haluk Bilginer'in performansı, bugüne kadarki en iyi performanslarından biri olmayı hak ediyor. Ancak böylesi büyük bir tiyatro insanının ne ilk, ne de son "en iyi performansı" olduğunu düşünüyorum. Rolüne bu kadar yaraşan bir başka oyuncu daha olamaz. Herkese izlemesini hararetle tavsiye ederim.
Old fools, Tırtıl GPT-148, Elma Labrador Çimen , Serinin bir numarası tabiki Elma Labrador Çimen.di Yerini seriye yeni eklenen “Baba” oyunu ile Haluk Bilginere bıraktı. don kişot ta Selçuk Yöntem yaşı itibari ile nasıl olmamamışsa “Baba” oyununda baba rolü ile Haluk Bilginer bir o kadar olmuş . Emeklerine sağlık….
Baba / Oyun Atölyesi