Balat’ta bir Hostel’de yolu kesişen 6 karakter.. Altı hikaye de farklı kalemlerden çıkmış. 15 dakikalık performanslarda 1. ve 3. turlar Türkçe, 2. ve 4. turlar ise farklı dillerde (İngilizce, Fransızca, Ermenice, Almanca) sergileniyor. Dileyenler kapı girişlerindeki QR kodları okutarak Türkçe seslendirmeyle izleyebiliyor. Konsept olarak oldukça farklı ve etkileyici bir deneyim. Oyunlar Balat’ta bir köşk içerisinde küçük odalarda oynandığı için yaklaşık 8-10 kişi ile beraber izliyorsunuz. Ahmet Sami Özbudak’ın yönettiği oyunları, oyunculukları, farklı dil geçişlerini, hikayeleri oldukça başarılı buldum. Klasik tiyatro salonu ve perdesinden farklı bir deneyim arayanlara tavsiyedir.
Oyunlar bitişik odalarda sergilendiği için yan odadan gelen oyuncunun sesi bazen dikkat dağıtabiliyor, ancak yapımın orjinalliği ve evrenselliği tartışılmaz.
Darbeci bir başkan emeklilik günlerinde cennet güzelliğinde bir adaya taşınır. Başkanın doğaya ve topluma verdiği zararlarla Ada içinden kaçılacak bir yere dönüşür. Bu aslında totaliter bir liderin kendine yandaş bir güruh kazanmasıyla beraber toplumu dönüştürme hikayesi. Bizler için okuduğumuz, bir kurgudan daha fazlası..
Oyuna gitmeden önce kitabı okuduğunuzda olay örgüsünü daha rahat yakalayabiliyorsunuz. Kitap aslına uygun bir şekilde sahneye aktarılmış. En çok merak ettiğim Başkan karakteri ekibin yaratıcılığıyla yoğurulmuş. Oyunculuklar, dekor, sahne geçişleri oldukça başarılı. Beni en çok etkileyen sahne ilk perdenin son sahnesi oldu -spoilersız-.
Monologlar Müzesi 'Hostel' /