Ben bir yere girdiğimde bütün gözler bana döner. Üniformama, topuklu ayakkabılarıma. İnsanlar bana baktığında akıllarına güven gelir, seks gelir. Kaçış gelir. Kendilerinden, sorumluluklarından, evlerinden, çocuklarından, yalnızlıklarından. Berbat hayatlarını bir kenara atıp yeni şehirler, yeni meydanlar görme arzusu. Hepsi aynıdır oysa ki. Tüm meydanlar, havalimanları, oteller. Sefil yolcuların birkaç günlerine ev sahipliği yapar. Söylemeyi unuttum pilot beni sizi ikaz etmem için gönderdi. Sırt çantaları aşağıya, el çantaları yukarıya. Kalkıştan önce kemerleri takalım. Telefonlar kapalı. Bir sarsıntı, sarsılan uçak değil, berbat hayatlarınız. Bir ses, parçalanan hayatlarınızın sesi. Korkmayın düşmeyiz. Düşsek de korkmayın, hepi topu üç dakika, yüz seksen saniye. Oksijen maskesi tüm yıllar boyunca tuttuğunuz nefesin yerini alacak. Kemerler sarılmayı beklediğiniz kişinin. Gözlerinizin evine çöken hayatlarınız gelecek. Ve en sonunda puf, her şey toz. O yüzden vaktiniz varken bol bol için. Hiçbir şeyi boğamazsınız. En azından acı duymazsınız. Bilgilendirme sona ermiştir. İyi çöküşler, pardon iyi uçuşlar. Bizi seçtiğiniz için teşekkür ederiz.
Yeter / Craft