Parçaları etrafa dağılmış insanlar. Kendilerini bir arada tutmaya çabalarken ezilmiş. Toplanmaya muhtaçlar, gelip süpürecek birini bekliyorlar. Bağımlılıkları içlerinde kopan acılara, seslerinde boğulan. Söküp atmak değil istedikleri, içinde gömülmek. Hayatlarına gömülüler, işlerine, evlerine, birbirlerine. Gözlerinde
bir ölümün doğumu yatıyor. Tuttukça çürüyen, aktıkça zehirleyen. Arzulardan intihara giden, ama varamayan. Yaşanmayan bir yas hayatlarının orta yerinde, karanlıkta parlayan, kör eden. Yapılamayan vedalar, sevilemeyen evlatlar, kavuşulamayan hayaller, acının dindiremediği öfkeler. Söze dökülemeyen bütün kelimelerin yitip gittiği o yerde verilecek bir karar. Varlık mı ağırdır, yokluk mu? Yaşamı öldürmeli mi, ölümü yaşatmalı mı? Ve her şey yavaş yavaş çökerken nereden başlamalı yitirmeye?
En Sevdiğinden Başla / Tiyatro Hemhâl