Usta tiyatrocu Nesrin Kazankaya’nın 2001’de kurduğu ve sanat direktörlüğünü üstlendiği Tiyatro Pera’nın sahneye koyduğu Sen Hamlet Değilsin, ismiyle merak duygusunu uyandıran ve karakterleriyle Shakespeare’in ünlü trajedisi Hamlet’e selam gönderen bir oyun olarak festivalde izlediğim işlerden biri oldu. Hoş müzikleriyle daha başlamadan hemen önce izleyicisinin dikkatini sahneye çeken oyunda yer alan üç karakter de sivrilen kişilikleriyle kendini kolaylıkla kabul ettiriyor.
Anne Leyla, ’68 kuşağından, hippi felsefesini içselleştirmiş, ona uygun yaşayan, seramik yaparak geçinebilecekleri hayalini kuran ve enerjinin hayattaki varlığına ciddi biçimde inanan aykırı bir kimlik rolüne sahip. Oğlu Taylan her ne kadar oyunculuk okulu mezunu olsa da asıl yapmak istediği mesleğinden çok farklı bir alanda garsonluk yaparak evin sorumluluğunu üstlenmeye çalışan ve bunun yanında oyun boyunca sık sık duyacağımız Hamlet tiratlarıyla yüzyıllar arasında bağlantı kuran bir karakter. Kızı Lerzan ise üniversitede matematik son sınıfı öğrencisi, üstün zekâlı, dünyada henüz çözülmemiş matematik problemlerinden birinin çözümü aşamasında ama sosyal ilişkilerde sorunlu bir profile sahip. Taban tabana kolaylıkla bir araya gelmesi mümkün olmayan bu karakterleri aynı hikayenin içine hassas bir biçimde yerleştiren oyun, anlatısını da bunun üzerinden inşa ediyor.
Oyundaki replikler ve küçük benzerlikler Hamlet’i anımsatsa da olay örgüsünün varlığı farklı bir yoldan ilerlerken bu noktada pek çok olayın tetikleyicisinin merkezinde anne oğul arasındaki sevgi-nefret ilişkisi yer alıyor. Karavanda yaşayan bir anne, oğul ve kızının hikâyesi üzerinden günümüz sosyoekonomik koşullarının yarattığı bunalımlara dair sözünü esirgemeyen oyunun yer yer uzayan diyalogları tempoyu düşürüyor. Buna karşın anlatının müzik ve absürt güldürü öğeleriyle bezeli yapısı, anlatıma renk katıp izleyiciyle kurduğu bağı güçlendiriyor.
Bende bugün Adem Baştürk kültür merkezinde seyirciydim. Size katılıyorum ses ayarlarında düzenleme yapılması lazım.
11 Nisan 2025 tarihinde Adem Baştürk Kültür Merkezinde izlediğim üzerine çaba sarf edilmiş oyun. Kısa yorumlarım var;
Oyunun dekoru şahane.
Genç hanımefendinin sesi oyunculuğuna göre çok çok iyi.
Yaşlı kadının silueti de oyunculuğu da net şekilde rahmetli Alya Algan'ı hatırlattı bana. Babamla beraber gittik oyuna kendisi de yorumuma katıldı.
Erkek oyuncunun oyuna hazırlanması konusunda diğer oyunculara taş çıkarttı diyebilirim. Bununla beraber kendisinin tonlama/dramaturg konusunda gelişim göstermesi gerekiyor. Bunun dışında vücut yapan tiyatro oyuncusuna ilk kez rast geldim.
Oyundaki şarkı secimleri de cuk oturmuş.
Oyunla ilgili en büyük eleştiriyi sona sakladım. Sevgili yönetmen oyuncuların sesleri bazı sahnelerde kayboluyor. Anlamadan geçen/kaçan kaç metin oldu sayamadım bile. Bir ses ayarı bu kadar mı zor olur yıl 2025?
Ezcümle epey bir süredir adamakıllı bir oyuna gidememistik. Arayı bir daha bu kadar açmak istemediğimizi fark ettik.
Tiyatrolar iyidir lafı güzaftır.
Sen Hamlet Değilsin / Tiyatro Pera