Öylesine bir gözle baktığınızda "vay be adam ne reji yapmış" diyeceğiniz ama işin aslı Hamlet'in babasının koca davula vururken bağıra bağıra "Öcümü al Hamlet" diye bağırması, sağda ve solda iki kocaman fanın üflediği havayla suratımıza çarpan konfeti parçaları ve dumanın rahatsız edişi bir yana, eş zamanlı olarak patlayıp duran kocaman iki tane flaş ışığı aslında rejinin sadece heybetli görünmesi için yapıldığını gözümüze sokuyor. Oyuncuların seslerinin çıkmaması mı dersin, müziklerin son ses açılması mı dersin, belki benim izlediğim gösterimdeki performansından dolayı zan altında bırakmak istemediğim için isim vermeyeceğim oyuncunun "keşke bunun yerine ayakkabı tabanı oynasaymış" performansı mı dersin... DT yine kostüm ve dekorun güzelliği sayesinde bir oyun daha sahnelemiş. Beklentim 7-8 idi ama karşıma 3lük oyun çıktı maalesef...
Hamlet: Yönetmenin Fantezisi olarak uyarlanan, modernize edeceğiz derken "parça pinçik" edilmiş bir klasik. Karakterlerin kim olduğunu bile zor anladığınız, hatta hikayenin asıl kahramanı olan babanın bir fantezi ürünü olarak "hayalet" rolünde sürekli ama sürekli ve durmadan "Öcümü al Hamlet" diye bağırdığı ve bunu kontrolsüz bir ses sistemiyle içinizde hissettiğiniz, hiçbir yerine anlam veremediğim bir oyun olmuş. Seyircinin yüzüne karşı sürekli ışıklar dönüyor, inanılmaz derecede yüksek bir sesle müzikler ve hayalet replikleri, sahneye sürekli basılan duman, yanlarda 2 tane dev pervane ile üstünüze süpürülen konfetiler... Muhtemelen "Bir reji yapıyoruz, inanamayacaksınız." diye yola çıkılmış ve başarılı da olunmuş. Gerçekten inanamadım. Hamlet öcünü alamadı babası, üzgünüm.
Tiyatro sahnesinde izleyebileceğiniz en kötü shakespeare uyarlaması! Bakın abartmıyorum “en kötü” hani bir oyun nasıl sahneye konmamalı. Bir dekor nasıl oyuna adapte edilmemeli. Bir kostüm tasarımı nasıl yapılmamalı. Bir ışık tasarımı nasıl yapılmamalı. En kötüsünü görüp bu tecrübeyi yaşamak istiyorsanız gidebilirsiniz. Bir reji nasıl bu kadar anlamsız ve deneme tahtasına döndürülür anlamak güç. Kral hariç sesi duyulmayan oyuncular garip mizansenler 90’lar kliplerinden fırlamış demode kamera fikirleri.. neler neler.. Yenilikçilik, modernizm, avangarde bunun adı her neyse lütfen uzak durun. Selamda sakız çiğnemeler. Seyirciye ve yaptığınız mesleğe biraz saygınız olsun. Davulcu arkadaşın selamda sakız çiğnemesi yönetmen rejisi değilse ki emin olamıyorum bunuda denemiş olabilir gerçekten gecenin utancı. Mum dikmek budur. İzmir gibi harika bir şehrin tiyatrosunun böyle temsil edilmesi içler acısı. En kısa zamanda düzelmesini umut ediyorum.
Hamlet / İzmir Devlet Tiyatrosu