Istırap Korosu oyununun tarzı ile Haybeden Gerçeküstü Aşk oyunundakine benzet bir dinamikte "Güçlü Kadın Fakir Erkek" hikayesinin daha dramatik halinin oynandığını düşünün. 2 sandık/ bench üzerinde geçen oyunda adli tıp doktoru bir kadın ile işsiz bir oyuncunun klasik ötesi aşk hikayesi anlatılıyor. Kültürler farklı, çevre farklı. Hikaye çok klasik ve 10. dakikada nasıl bağlanacağı çok belli şekilde ilerliyor. Yağmur Hanım iyi oynuyor ama aynı şeyi Berkay Bey için söyleyemeyeceğim. Her ne kadar hikayeye göre adam kadından küçük de olsa adamın sinirlenmesi, ciddiye alınmadığını ve bundan rahatsız olduğunu anlatmaya çalışması çok çocuksu olmuş. Hikaye bana geçmedi açıkçası. Vaktiniz varsa izlenebilir ama illa görülmeli mi; bence hayır.
9-10 puan veren izleyicileri de yargılamak istemem ama format olarak Istırap Korosunu izleyip bir daha düşünmelerini önerebilirim.
Beklentimin altında kaldı.
tiyatro festivalinden bu yıl yeni çıktı diye gittim, gitmez olaydım. çıkmak istedim ancak önde ve yanda olduğum için rahatsız etmek istemedim insanları. ancak şimdi düşünüyorum ki.. yapabilirmişim.. ah..
orospu, fahişe, kancık, bok... bu kelimeler oyunda sıklıkla duyacağınız kelimeler. argo ve küfür yerinde duyguyu vermek amacı ile elbette ki kullanılmalı ancak bu oyunda bunun suyu çıkartılıyor. alakasız yabancı şarkılar ve sırf sahnede takla atması amacı ile oyuna dahil edilmiş abimiz ile resmen bir lezzet şöleni...
oyunun konusuna hakim bir şekilde gitmedim ancak gitseydim de sevmeyecektim kuvvetle muhtemel. çünkü rezildi yani her şey, olmamış. dansçı kızlarımız konuşmayarak ve arada ayin yaparak oyunu en iyi oynayanlardı, kendilerini tebrik ediyor ve tez ama tez vakitte kendilerinin daha iyi oyunlara transfer olmalarını temenni ediyorum.
kısaca ve bence, yani şahsım adına = gitmeyebilirsiniz.
Son dönemde (eksi) puan vermek istediğim nadir kötü oyunlardan. Ray Cooney oyunlarına özenilerek ancak Ray'in matematiğini ve ince espri anlayışını anlamadan yazılmış vasat altı bir metin. Her 5 cümleden 3'ünde "yapılmaya çalışılan" belden aşağı esprilerle malesef "komik" olunamamış.
Ege Tanman ve Yağmur Ün çok lise piyesine çıkmışlar da aileleri onları izlemeye gelmiş gibi oynamaya çalışıyorlar. Normalde kapıların sürekli açılıp kapanma hadisesinde karakterlerin karşılaşmaması gereken bir oyun matematiği varken, Ege Tanman'ın kapıları bir türlü kapatamaması ve diğer oyuncuların kapaması ya da kapıyı kapamasını söylemesi ayrı bir olay.
Oyunda geçen oyuncak ayı ile yaşlı amcanın üzerinden yazılmış diyaloglardan rahatsız oldum açıkçası. Konu çok yanlış yerlere gidebilir, dikkat etmelerinde fayda var.
Oyun bence 2 perde olarak yazılmış. Ortalama 42-43. dakikada farklı bir sahne ile ilerlenmeye başlanıyor gibi. Ama muhtemelen oyunu çıkarırken tek perde olarak birleştirmişler. Buna rağmen oyundan çıkanlar oldu. Salonda tam ortada oturmasam ben de çıkardım muhtemelen.
Üzgünüm ama olmamış.
Hiçbir Şey Moralimizi Bozamaz / Tiyatro Tez