Kral I.Bérenger Ölüyor
" Bir milyon kitabın olduğu bir kütüphanede, on bin sayfalık bir kitapta bir sayfa olacak. Bir milyon kütüphane arasından bir kütüphanede. "
Eugène Ionesco'nun 1962 yılında yazdığı, Semih Fırıncıoğlu'nun dilimize kazandırdığı " Le Roi Se Meurt / Kral Ölüyor " adlı oyunun yapımcılığını Proje Kronotop, dramaturjisini Melike Saba Akım, ışık tasarımını Ersin Yaşar, hareket tasarımını Altay İçimsoy, afiş tasarımını Erdal Devrim Aydın, video/ animasyon tasarımını Ali Küçük, müzik tasarımını Melih Serhat Soyyiğit, robot tasarımını Oğuzhan Şen, reji ve dekor, kostüm tasarımını ise Ülkü Şahin üstlenmiş.
" Her şey anıları olmayan bir hafızada korunacak, senin hatırlamana gerek yok artık.Suya atılan tuz tanesi kaybolmaz.Suyu tuzlu yapar."
Bu oyunu yıllar önce İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nda " Kral Ölüşüyor " adıyla izlemiştim.Engin Alkan, Hümeyra, Mevlüt Demiray'ı hatırlıyorum şimdi...
Ülkü Şahin bu trajikomediyi son derece başarılı, etkileyici, farklı, yenilikçi bir anlayış biçimiyle sahneye taşımış.Esere üstünkörü bakıp geçmemiş, derinliklere inmiş.Sahne üzerinde samimiyet, inandırıcılığı inşa etmiş.Sahne düzenini, trafiğini aksaksız olarak düzenlemiş.Akıl, duygu, hayal uyumunu gerçekleştirmiş.Ortalamalara, klişelere prim vermemiş.
Kral I.Bérenger( Erdal Devrim Aydın ), ilk eşi Kraliçe Marguerite'in sesi ( Derya Alabora ), cyborg bir kimlik olarak Kraliçe Marie ( Cemre Buğra Ün ) ve robot hizmetçi
Juliette ( Robot tasarımı ve yazılım Oğuzhan Şen, seslendiren: Ülkü Şahin, kumanda: Ali Küçük ) ile başbaşa kaldık sahnede...arada karanlığın içinden çıkıp gelen bir köpek...saksıda bol yapraklı bir bitki.
Kral I.Bérenger çok değil birkaç saat sonra öleceği haberini alır.Çaresizlik, korku ve isyan duyguları içindedir.Kaçışı olmadığını bilir, yine de direnmeye çalışır.Oysa her nefes alışında ölüm daha da yanındadır...bir hiç uğruna ne kıyametler kopmuştu oysa.Artık gece de gündüz de kalmamıştı. Dünya diye birşey yoktu.Sahi, Kral I.Bérenger yaşamış mıydı ? Görüntüsü olmayan aynaya baktı bir an.
" O çiçeği son bir kez kokla ve at gitsin..."
Erdal Devrim Aydın ve Cemre Buğra Ün’ün başarılı yorumları, Juliette'nin sevimliliği hiç kuşkusuz esere çok şey katmakta.Olay akışı içinde mevcut duygu, düşünce, ileti, derinlik ve perspektifi uyumlu bir ahenk içinde izleyiciye sunmaktalar.
Muhafız - (Sahneye köpek girer. Köpeğin sahnede bulunduğu süre boyunca Marguerite’ın ekranında Muhafız’ın replikleri belirir.) Barutu kim icat etti acaba? Tabii ki Majeste başkomutanım etti. Sonra? Sonra Tanrılardan ateşi çaldı ve barutun fitilini ateşledi. Az kaldı hepimiz güme gidiyorduk. Ama sonra parçaları elleriyle bir bir topladı, yine bir araya getirdi.
Ben yardımcısıydım. Kolay iş değildi. Zor insandı. Dünya üzerindeki ilk demirhaneleri o kurdu. Çelik imalatını o keşfetti. Günde on sekiz saat çalışırdı. Bizleri daha da uzun çalıştırırdı.
Başmühendisimiz oydu. Sayın Mühendis önce ilk balonu yaptı, ardından zeplini. Ve sonunda kendi elleriyle ilk uçağı inşa etti. Başlangıçta pek başarılı olmadı. İlk deneme pilotları İkarus ve diğerleri peş peşe denize düşünce pilotluğu da üstlendi. Makinisti de bendim. Ondan çok önceleri, henüz minik bir prens iken el arabasını icat etmişti. Birlikte oynardık. Onun ardından raylar, demiryolları ve otomobil geldi. Eyfel Kulesi’nin tasarımı kendisine aittir, orağın, sabanın, harman makinesinin, traktörün tasarımları da. Doğru değil mi Sayın Teknisyen, hatırlıyor musunuz?
Yönetmen Ülkü Şahin'e kulak verelim ;
" Burada Muhafız karakterinden aktarılan ateşin bulunması dışındaki tüm anlatı insanlık tarihindeki "gelişmeleri" konu alıyor aslında. Bu karakteri bir köpeğin temsil etmesini isterken şöyle bir bağlamdan düşündük; yaşanan gelişmeler ile tarım devrimin tarihi benzeşiyor, bu da köpeğin evcilleştirilmesinin tarihi ile uyuşuyor. Yani tüm bu gelişmeler boyunca insana hep köpek eşlik ediyordu..
" Bitkiye taktığımız elektrotlar yoluyla (bir ses mühendisi ile çalıştık) içerideki akım veriye, sonra da sese dönüşüyor.Yani oyundaki bitki ' canlı ' olarak sürekli veri üretiyor, replik sırası gelince sesini açıyoruz.
Bitki bir önceki oyunla bir sonraki oyun sırasında farklı ses üretebiliyor, susuz kaldıysa ya da o sırada sulanıyorsa.Bazen bize de ürettiği sesler değişik geliyor."
" Kral Ölüyor " un iletisini sahneye kusursuzca taşıyan, görsel ve anlamsal dengeyi kuran, uzun süre konuşmayı hak eden başarılı rejisi, oyunculukları, teknik donanımı, hiç kuşkusuz sezonun en nitelikli, mutlaka izlenmeyi gerektiren oyunlarından birini gerçekleştiriyor.
Elektrikli Sandalye için Elektrik Yok / Kadıköy Boa Sahne