Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Erdem Şenocak'ın kitaptaki tüm karakterlere büründüğü oyun 130 dakikadan oluşuyor. Yer yer gülme krizine girdiğimiz, yer yer anlatılan o kalabalıklar içindeki yalnızlıklarda kendimizi aradığımız, yer yer Hikmet karakterinin çok mu akıllı yoksa tam bir deli mi diye kendi kendimizi sorduğuladığımız "Tehlikeli Oyunlar"dan çıktığımızda "O nasıl oyunculuktu" demekten kendimizi alamadık. Hiç Oğuz Atay romanı okumamış birinin bile izledikten sonra büyük bir Oğuz Atay hayranı olabileceğinin garantisini veriyorum. Ya da "Erdem Şenocak oyuncu ise diğerleri ne?" diye sorgulayabilirsiniz. 8 kişi olarak izlemeye gittiğimiz oyun hepimizi kendine hayran bırakırken tek ufak eleştirimiz oyunun biraz daha kısa olabileceği, iki perdenin süre olarak eşitlenebileceği yönünde.
Yorumunuzla düşüncelerime tercüman oldunuz, benim yorum yazmama gerek kalmadı. Ekleyebileceğim tek husus oyunun belki de küçük sahne oyunu olduğudur. Biz balkondan izledik ve oyuncuların mimiklerini göremedim, ışıkladırma konusunda da uniq hall sağ olsun balkonda bulunan yer aydınlatmasını kapatmamıştı, ışık gözlerimizi fazlasıyla yordu.
Evet, oyunculuklar şahane. Özellikle Merve Dizdar oyunculuğunu konuşturuyor. Ancak oyun izleyiciyi bir türlü içine almıyor, alamıyor. İlk yarım saatinde "2 yıldır gitmek için yanıp tutuştuğum oyun bu muydu?" diye düşünmeden edemedim. Yağmurun neredeyse hiç durmadığı bir cumartesi akşamında, İstanbul'un bir ucundan diğer bir ucuna gitmenin hakkını ne yazık ki veremedi.
Tehlikeli Oyunlar / Seyyar Sahne