Oyunu dün AKM Tiyatro Salonu'nda izledim.
Dikkatimi çekenler, kalabalık oyuncu kadrosu, çok emek verilmiş kostümler, dekorda döner platformun da yer aldığı temsili galata kulesi, arka planda yoğun video kullanımı, galata kulesinin içi ve çevresinin ışık ve bilgisayar destekli projeksiyon ile farklı görünümlere dönüştürülmesiydi.
Giriş bölümünün karnavalını bu oyun için aşırı buldum. Konuyla bağlantısı zayıftı.
Tavandan sarkan sayabildiğim dokuz mikrofon bazı sahnelerde geride kaldığı için veya oyuncular düşük volümle konuştuğunda sesler yeterince duyulmuyordu.
Oyunda, kahvehaneler yasaklanınca insanların berberlere hamamlara ciğercilere gidip sohbet etmeye çalışması hoşuma gitti. "İnsanın bir meşgalesi olmalı" saptaması da güzeldi.
Hezarfen'in eyleminin "pervasızlık" kelimesi ile tanımlanmasını doğru olmakla beraber yeterli bulmadım.
Onun gibi tarihteki veya efsanelerdeki "gözü pek, cesur ve tutkulu kişiler", aslında bizlere "hayallerimizin peşinden gitmek, cesaretle sınırlarımızı aşmak ve cam tavanımızı yükseltmek" açısından ilham verirler.
Uçmak / İstanbul Devlet Tiyatrosu