8 Kasım 2024 tarihinde, Adem Baştürk Kültür Merkezi'nde eşimle izlediğim, normal bir hayat hikayesi içerisindeki anormalliklerin oyunu. Kısa kısa anekdotlarım da var;
- Kahramanın yaşadıklarını (oyunda kendisinin vasat dediği kibrit çöpleri gibi) sıradanlık içindeki sıradışılık olarak betimleyebiliriz.
- Ezber yükü ağır bir oyun ve aktör herhangi bir yerde fire vermedi. Kendisini tebrik ediyorum.
- Oyun sırasında o kadar çok karakter girdi çıktı ki sayamadım ve şimdi de sadece belleğimde iz yapmışları iletebilirim.
- Oyunun başında narkotiğin uyuşturucu ile mücadele aplikasyonu olan UYUMA tanıtımı sonrası, aktörün ikisi kırmızı 6 bira ve demlene demlene "esrar" içmesi; hayatın bir trajedi kesintisinin yansımasıdır.
- Oyuncunun Karadeniz aksanlı sahnelerini aman aman bulmasam da beni çok rahatsız etmedi.
- Kahramanımızın denizden çıktığı ve çay içtiği anlardaki üşüme emprovizasyonu, oyunu en özümsediğim anlar oldu. Kusursuzdur!
- Beyefendinin oyunun sonunda bizlerden puan ve yorumlarımızı bu mecranın ismini kullanarak belietmemizi istemesi, eleştiriye açık olduğunun ve izleyicinin nabzını tutmaya gönüllü olduğunun göstergesidir. Helal olsun eleştiriye açık bir insan!
- Bir tane de olumsuz eleştiri gelsin benden: "Herkes Kocama Benziyor" oyununda olduğu gibi iyi bir oyun var ve sahnede dekor yok! Olacak şey mi allahsen(?)
Ezcümle, tek kişilik oyun gibi görünen çok kişilikli bir oyundu. İzleyeni üzmedi ve keyifli bir akşam yaşattı. Tiyatrodur, hayatın aynasıdır ve tabii surette iyidir.
Saraylı'nın Üç Ölümü / Brot Tiyatro