2018 de seyretmiştim. İyi ki ki bu mesleği seçmişim diye düşündüren çok rahat çok profesyonel performanslar izliyoruz :) Gözlerim dolu dolu alkışladığımı hatırlıyorum tekrar fırsat bulup izlemek isterim. Özellikle Bülent Emin Yarar'ın performansı hayranlık uyandırıyor.
Bu kadar "oynamıyormuş gibi" oynayan, bu kadar yalın, bu kadar abartısız, bu kadar tadından yenmez bir şey izlememiştim uzun zamandır.
Oyun metni şahane, dev oyuncuları övmeye kelimelerim yetmez...
Övgüler karşısında beklenti ne kadar yükselse de, izleyince "az bile söylemişler" diyor insan...
Yıllardır bilet almaya çalıştığım ve bu sene bir arkadaşım sayesinde bilet bulup gidebildiğim oyun. Yetkin Dikinciler ve Bülent Emin Yarar karşılıklı sahnede devleşiyorlar.
Yıllardır kapalı gişe oynayan ve bu başarısını her temsilde haklı çıkaran bir oyun. Biletler satışa çıkar çıkmaz tükeniyor, çünkü izleyiciler yalnızca bir oyun değil, sahnede yaşanan gerçek bir deneyimi izlemeye geliyor. İstanbul Devlet Tiyatrosu, bu oyunda sanatı yalnızca sahnelemekle kalmamış, ona ruh da katmış.Uzun zamandır sahnede böylesine derinlikli, zekice işlenmiş ve oyunculukla taçlanmış bir yapıt izlememiştim. Profesyonel, hem metniyle hem sahneye koyuluş biçimiyle tiyatronun neden hâlâ en güçlü anlatım biçimlerinden biri olduğunu hatırlatıyor. Bu oyun, sadece alkışlanmakla kalmıyor; izleyicide sahne kapanırken dahi süren bir yankı bırakıyor. Dušan Kovačević'in kaleminden çıkan Profesyonel, İstanbul Devlet Tiyatrosu sahnesinde usta işi bir yorumla hayat bulmuş. Oyunun temelinde, ideolojiler ve insanlık halleri arasında sıkışıp kalmış iki adamın hesaplaşması yatıyor. Ancak bu hesaplaşma, yalnızca kişisel bir yüzleşme değil; bir dönemin, bir sistemin ve hatta insan doğasının ironik bir portresi olarak karşımıza çıkıyor. Işıl Kasapoğlu'nun metni ele alış biçimi, oyunun ruhunu sahneye taşıyan en önemli unsurlardan biri. Hikâyeyi kuru bir politik eleştiri olarak sunmak yerine, karakterlerin iç dünyalarına odaklanan bir reji anlayışı benimsenmiş. Sahnedeki ritim kusursuz; ne temposu düşüyor ne de dramatik yoğunluk gereksiz yere yükseliyor. Her sahne, bir sonrakine ustaca köprü kurarak izleyiciyi zihinsel ve duygusal bir akışta tutuyor. Yetkin Dikinciler ve Bülent Emin Yarar ise oyunun kalbini oluşturan iki dev oyunculuk performansı sergiliyor. Karakterlere kattıkları sahicilikler inanılmaz. Dekor ve ışık tasarımı da oyunun anlatısını güçlendiren unsurlar arasında. Minimal ama anlamlı tercihler, hikâyenin geçtiği dönemin ruhunu yansıtırken, karakterlerin yalnızlığını ve sıkışmışlığını da pekiştiriyor. Profesyonel, yalnızca sahnede anlatılan bir hikâye değil; insanın idealler ve gerçekler arasında nasıl savrulduğunu hatırlatan bir ayna. İronik ama bir o kadar da dokunaklı. Özellikle tiyatro öğrencileri için ders niteliğinde bir yapım.
Neden kapalı gişe oynuyor diye düşünmüştüm, oyun finalinde anladım. Çok kaliteli oyuncuların yer aldığı bir oyun. Oyuna başlarda girmekte zorlansam da devamı oldukça sürükleyiciydi. İzleyebildiğim için şanslı hissediyorum kendimi.
Profesyonel / İstanbul Devlet Tiyatrosu