“Yaş otuz beş, yolun yarısı eder” derken Cahit Sıtkı Tarancı, insanın ömrü boyunca yolculuğunda karşılaştığı tüm dönemeçleri, hesaplaşmaları ve içsel sorgulamaları bizlere armağan etmişti. Bu akşam sahnede izlediğimiz oyun ise bu sorgulamayı başka bir cepheye, Doğulu Abbas’ın askerlikte yaşadığı insancıl ve bir o kadar zorlu deneyimlere taşıdı.
Doğulu Abbas’ın hayatla ve insanlıkla sınavı, sahnede izlediğimiz her sahnede bizlere bir kez daha hatırlattı ki, insanın en büyük zaferi, içindeki insanlık duygusunu koruyabilmesidir. Komutanın adaletli ve merhametli duruşu, bizlere liderliğin aslında sadece emir vermek değil, gönüllere dokunmak olduğunu gösterdi.
Oyuncunu samimiyeti, metnin derinliği ve sahnedeki yalın ama güçlü anlatım için emeği geçen herkese teşekkürler. Her bir sahnede, bizlere bir nebze olsun insan olmanın ağırlığını ve güzelliğini hatırlattığınız için minnettarız.
Oyunu izlerken,, sadece bir oyun izleyerek değil, hayatımızın en değerli kavramlarını tekrar sorgulayarak ayrılıyoruz. İnsan olmak, yolun hangi yarısında olursak olalım, bir ömür sürecek bir mücadele.
Vakit Tamam Abbas / Oyun İşleri