Bu tek kişilik oyunu 5 yıl önce İstanbul Şehir Tiyatrolarında Levent Üzümcü oyunculuğunda izlemiş ve kelimenin tek anlamı ile bayılmıştım. Muhteşem bir oyundu. Oyunun yazarı ve yönetmeni Cengiz Toraman beydi. Şimdi Cengiz bey bu etkileyici oyunun yazarlık ve yönetmenliğine, oyunculuğunu da ekleyerek ustalık işini tamamlamış, tebrikler!
Oyun Osmanlı’nın son döneminde geçiyor. Girit’te yaşayan ve çok sevilen Demirci Rüstem ve ailesi, İngilizlerin ve onlara UŞAK olmayı çok seven Türk işbirlikçilerinin bir oyunu ile haksız yere İstanbul’a sürülüyor. Dürüst ve cesur bir insan olan Rüstem kısa zamanda İstanbul’da da ünleniyor. Oğlu Cemal’de elbette babasının izinden gidiyor. Tek perde ve 1,5 saat süren oyunu kimi zaman hüzünle ama çoğu zaman gülerek ve keyifle soluksuz izliyorsunuz. Geleneksel Türk Tiyatrosundan ve Meddahlıktan esinlenen oyunun başarısında şüphesiz Cengiz bey ustalığının çok büyük payı var. Sık sık seyirci ile etkileşime girerek (Hatta bazen sahneye çıkararak!) seyircinin oyuna bağlanmasını sağlıyor. Babalar ile Oğullar arasındaki genelde hiç açığa çıkarılamayan sevgi üzerine seyirci ile yaptığı dertleşme de unutulmayacak türden hüzünlü.
Dekor olarak Kahverengi Sarı (nostaljik) tonlarda, eski Girit ve İstanbul resimlerinden oluşmuş dev bir arka plan kullanılmış. Devlet Tiyatroları web sitesinde detaylı olarak görebilirsiniz. Kostümler döneme uygun ve inandırıcı. Işık, Müzik desteği ve şarkılar güzel fakat özellikle oyunun başlarında arka planda müziğin devam etmesi kimi replikleri bastırmakta.
Günümüz dünyasında artık neredeyse hiç göremediğimiz Dürüstlük, İnsanlık, Komşuluk İlişkileri, Yardımseverlik ve İnsan Sevgisi üzerine bir oyun izlemek istiyorsanız bu oyunu muhakkak seyrediniz.
Victor Hugo’nun ölümsüz eseri Sefiller oldukça uzun bir romandır. Türkçe çevirisi yaklaşık 2.000 sayfadır. Karakter çok, olay bol, süreç de uzundur. 1815 – 1832 yılları arasındaki Fransa’da yaşanan toplumsal bozulma, fakirlik, sınıf ayrımı ve insanoğlunun önyargılarının değişememesi ana konusudur.
Böyle bir eseri sahneye taşımak cesaret ister. Daha önce bu cesareti Ankara Devlet Tiyatrosu göstermişti ki maalesef o oyunu başarısız bulmuştum. Hem de çok büyük bir bütçe, dekor, kostüm, oyuncu sayısından oluşmasına rağmen. Ben bu tip uzun ve derin konulara değinen oyunların sahneye konmaması gerektiğini düşünenlerdenim.
Ritim Yapım bu zor eseri hem sahneye koyarak hem de bir adım daha atarak turnelerle Anadolu’da ki tiyatro severlere ulaştırarak ülke tiyatro sanatı adına büyük bir iş yapmakta. Öncelikle tebrik etmek isterim ekibi. Oyun tek perde ve 1,5 saat. Dolayısı ile kitaptaki birçok konu ve karakter çıkarılmış zorunlu olarak. Ekmek çaldığı için tüm hayatı boyunca suçlanan Jean Valjean’ın hayat hikayesi anlatılmış. Günümüzde de olduğu gibi kimse neden bu adamın ekmek çalmak zorunda kaldığını sorgulamamış ?
Oyunculuklarda Merve Köse ve Ziver Armağan Açıl (Aynı zamanda oyunun yönetmeni) öne çıkmakta. Dekor doğal olarak çok güçlü değil. Arka planda video görüntüler olsaymış belki mekanlar daha iyi yansıtılabilirmiş. Kostümler döneme uygun. Işık ve Müzik desteği ise iyiydi. Oyunun sonunda oyuncular sahneyi terk etmiyor, isteyen seyirciler ile fotoğraf çektiriyor, bu sosyal medyayı çok seven halkımız için oldukça cazip olabilir!
Halen turnede olan bu oyun, şehrinize geldiği zaman muhakkak gidip izleyiniz. Bilet fiyatları da son derece uygun. Bu şekilde tiyatro emekçilerine destek vermiş olursunuz.
Rüstemoğlu Cemal'in Tuhaf Hikayesi / İzmir Devlet Tiyatrosu