Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Bu kadar iyi oyuncu nasıl yan yanyana gelip bu kadar zayıf bir oyuna ve yoruma imza atmış şaşırdım kaldım ben açıkçası. Festival seçkisinde yer almasıysa ayrı bir konu oldu kafamda. Benim için hayal kırıklığı oldu. Emeğinize sağlık. Bu kaliteli oyuncuları daha iyi oyunlarda izledim ve daha da izlemek dileği ile.
Oyunu 3 Aralık’ta dasdas’ta izledim. Oyun başlarken çok güzel bir şey izleyeceğimi hissettim önce. Açılış sahnesi çok güzeldi. Ama bütüne baktığımda gönül rahatlığıyla önereceğim bir oyun değil maalesef. Oyun yeni bir şeyler deneme vurgusunu ön plana çıkarıyor ama denenen şeyler yeni mi gerçekten? Dördüncü duvar, sahne içinde oyuncu kulisi, voiceover, oyuncu/karakter katmanı.. Gerçekten yeni mi bunlar?
Treplev’in “meselenin biçimle alakası yok, anlatacak bir derdi olmalı insanın onu samimi bir şekilde aktarmalı” (tam hatırlamıyorum ama bu minvalde bir replikti) repliği bu oyundaki durumu harika özetliyor bence. Tam olarak derdini samimi bir biçimde aktarma konusunda sınıfta kalmış bir oyun bence. Bir yapaylık, seyirciyle samimi olmayan bir ilişki hissediliyor.
Ben bu üçlemenin yorumunu çok sevdim. Sonunda biri tüm olanların içini boşalttı dedim ve rahatladım. Bu dönemde çok dokunulamayan, çok çok kıymetli bilinen , o yüksek sandığımız kutsal sandığımız eserlerin, kavramların içi işte böyle grotesk orgazm şeklinde boşaltılmalı. Tüm ekibi tebrik ediyorum. Ben prömiyer izlemiştim ama eminim oyun sezon ortası arşa erecektir.
Martı Mıyım? / Tiyatro BeReZe