-
Hemen altımdaki herkesin 10 puan alkış verdiği ve ortalamayı yükselttiği tanıdık veya hiç müzikli oyun izlememiş arkadaşların puanlarını bir kenara koyarsak eğer, zaten daha şimdiden 16 kullanıcı alkışı alabilmiş oyunun puanının neden 7 olduğunu az biraz anlayabilirsiniz.
Gelelim Gerçeklere;
Nereden başlayacağımı bilememekle birlikte aslında biliyorum.
Metin! Tam bir fiyasko! Tam bir kolej sene sonu temsil teksti.
Yönetim? Bilmem var mıydı? Yani ben 2. Kategoriden izledim, baya yakındım aslında sahneye ama ne sahnede ne de salonun başka bir yerinde yönetime, rejiye dair hiç bir şey göremedim.
Sahne geçişleri inanılmaz kötü. Ekrandaki o tren? Arkada beliren Avm eğlencesi gibi İZMİR'İN KIZLARI yazısı önünde danslar. Kumpanyalarda bile kalmadı sanırım bunlar. Bi ihtimal çocuk oyunlarında kalmıştır. O da belki..
Işıklar ve dönem kostümleri elle tutulur.
Sahne Tasarımı vasat.
Her şeye rağmen bu karambol gidişatı bir nebze toparlayan Selçuk Borak'ı bunların dışında tutarak tebrik etmek gerek. Danslar ve sahne düzeni, bu kadar kötü giden şeylerin arasında adeta yıldız gibi parlıyordu.
Parla ve Derya Hanım'ı sahnede görmek yüzümüzü gülümsetse de; Olgun Toker'i müzikli bir oyuna neden almışlar anlamadık? Hadi onu geçtim neden şarkı söyletmeye çalışıyorsunuz? Oyuncuya yazık değil mi? Hadi onu geçtik. Bize yazık ve ayıp değil mi? Ekipte bunu fark eden 1 Allah'ın kulu yok mu?
Yağmur Hanım'ın sahne sempatisini ve enerjisini sevdik. Kendisini bu kaosta fark ettirebiliyor olması büyük başarı. Onu daha iyi projelerde izlemek isteriz.
Gökçe Bahadır... Alice'teki Serenay'dan daha iyi en azından diyip konuyu hemen kapatmak istiyorum.
Bir de sahiden bu fahiş bilet fiyatlarına orkestrasız çıkmak, bizlere kayıttan müzikleri dinletmek ayrı bir ayıp.
Bunlardan ayrı olarak; Sezen Aksu şarkıları kullanılmış oyunda. Keşke bıraksaydınız da bu şarkıların o güzelim ruhları kaybolmasaydı. Bırakın da sanatçıların kendileri yapmak isterlerse kendi şarkılarından, sözlerinden tiyatro oyunu ya da müzikal yapsınlar. (Bkz. Sertap Müzikali)
Ben eğer Sezen Aksu olsaydım ve bu oyunun prömiyerini izleseydim; Akşam evime gider kendime bir rakı doldurur ve şahit olduğum şey karşısında kederlenip bi şarkı daha yazardım.
Velev ki gitti gene 275 lira daha.
-
-
Dün ailecek kalabalık bir şekilde ilk oyunda yerimizi aldık. İlk oyun heyecanları her zaman başka olur ekipler için. Ancak karşımızda bunun hiç yansıtılmadığı çok profesyonel bir çocuk oyunu vardı. Çocuk oyunu demek de yanlış olabilir aslında. Çünkü en az küçükler kadar biz büyüklere de çok güzel eğitsel mesajları ve göndermeleri olmuş oyunun. Lerzan Pamir'in yaptığı işleri hep çok beğenmişimdir, ilk defa bir çocuk oyununu izledim (başka yönetti mi bilmiyorum) ama bu da diğer oyunları gibi enfesti. Genç bir kadın yönetmen için takdir edilesi. Kast yine incelikle seçilmiş çok belli. Tekrar ediyorum çocuk oyunu dersek ayıp olur. Canlı bir orkestra bütün oyunun altına müzik döşüyor neredeyse ve oyuncalar da enfes söylüyorlar. Dekorundan kostümüne göz alıcı her şey.
(*spoiler içerir)
Çağımızın hastalığı bilgisayar oyunlarından ailecek uzak durmak ve tutmak için elimizden geleni yapıyoruz. Oyunu bu konudaki tavrıma destek olması yüzünden ayrıca beğendim.
Tek eksi puanım ışıklara idi. Kötü diyemem ama bu kadar güzellik içinde arada sönük kaldı diyelim. Belki de iş sanat'ın sistem yetersizliğidir, bilemedim.
Alkışınız bol olsun.
-
-
Fotoğraflarda gördüğüm dekor sahiden çok güzel ve işlevseldi.
Ancak DC Jackson'un güzel romantik komedi tadında metninin tam olarak güzelce dilimize çevrilemediği kanaatindeyim.
Sıkıntılı bir ses sitemi (Bence Uniq'in büyük bir sorunu bu) ve Işık tasarımı ile izledim oyunu.
Oyuncuların performanslarından Melisa Doğu öndeydi.
Celebrity'lik tutmamış bence. Hele ki Şebnem Bozoklu merak ediyorum acaba başka bir rol oynayabiliyor mu diye?
Böyle bir oyun için biraz uzun bulup ara ara saate baktığım ve sabun köpüğü esprilere daha ne kadar katlanacağım diye gecem bitmiş oldu.
he sonuç olarak gitti gene 100 lira =(
-
-
Cem Yiğit Üzümoğlu yaşından büyük ve güzel oynuyor kendini izlettiriyor. İlerde iyi yerlere gelmesi ümidi ile.
Sıla Karakaya'nın yaratıcı dekor tasarımını çok beğendim.
Florian Zeller'in bu güzel metnini Hira Tekindor çok güzel bir şekilde dilimize kazandırmış. İbrahim Çiçek'de sahne üzeri gerilimi çok iyi tutmuş.
Alaturka müzikler ve yan rollerin amatörlüğü dışında seyir zevki iyi bir oyun olmuş bence.
-
-
Aşağıda okuduğum Cansel Elçin Fanlarının yorumlarına şunu söylemek istiyorum; o aksanı yıllardır Türkiye'de oyunculuk yapan biri olarak düzeltse mi artık?
Metin olarak iyi başlasa da, bir an kendimizden bir şeyler bulacağız diye ümit etsek de; oyun bir anda 2,5 saat boyunca 6 tane adamın oyunun sonunda donları ile kalacakları mı kalmayacaklar mı gerilimine dönen sabun köpüğü bir hâle bürünüyor. Sahne tasarımı olarak göze güzel gelmesi oyunun tek artısı iken, ışık sistemi ve ses sistemi yetersizlikleri göze çarpıyordu fazlası ile.
Bedir Bedir, Alican Altun'un sempatikliği ve Reha Özcan'ın bağıra bağıra enerji pompalaması bence maalesef bu oyunu vasatın üzerine çıkartmaya yetmez.
Sonuç olarak gitti gene 100 liramız =(
-
İzmir'in Kızları