Sahne, izleyicilere 90'ların gençlik enerjisi ve duygusal dokusunu etkileyici bir şekilde sunuyor. Oyunun atmosferi, müzik ve dansın yanı sıra karakterlerin iç dünyaları ve hikayeleriyle de zenginleşiyor.
Azra'nın karakteri, oyunun merkezine yerleştirilmiş ve izleyiciye 90'ların gençliğinin karmaşıklığını, hayallerini ve zorluklarını deneyimleme fırsatı tanıyor.
Oyunun ilerleyen dakikalarında Azra'nın merkezden uzaklaşmasıyla, başlangıçta karakterleri ve olayları takip etmekte zorlanıyorum. Ancak bu geçiş, oyunla bağlantı kurmamı engellemiyor. Aksine, tanıdık ve nostaljik anlar sayesinde, ilerleyen dakikalarda hikayenin içinde hissediyorum. Artık oyunu Azra' nın merkezinden takip etmiyorum, sanki oyuna dahil oluyorum.
Matilda ve Leon sahnesi, yılbaşı gecesinde televizyon başında toplanma geleneği, yılbaşı gecesi klasiği mezdeke, takvim detayı, ve oyuncuların karakterlerine uygun seslendirdiği 90'ların ikonik şarkıları gibi klasikleşmiş anlar, beni hikayenin iç dünyasına çekiyor. Aynı zamanda alt metinlerle günümüzle olan bağlantıyı da koparmıyor. Bu tanıdık unsurlar, karakterler arasındaki ilişkileri ve olay örgüsünü daha kolay takip etmeme yardımcı oluyor.
Müzikal seçimler, sahne ışık efektleri ve detaylarla 90'ların atmosferi mükemmel bir şekilde yansıtılıyor.
Sahne tasarımında dekorların reklerinden, karakterlerin kostümüne, hatta oyuna özel tasarlandığını düşündüğüm takvime kadar retro ruhunu elden bırakmıyor.
Tüm bu dikkat çekici unsurların yanı sıra, karakterler arasındaki ilişkiler ve dinamikler de oyunun kalbinde önemli bir yer tutuyor.
Sonuç olarak, "Eşyalı Kiralık" 90'ların ruhunu ve gençliğin karmaşık duygularını başarılı bir şekilde sahneye taşıyor. Oyunun atmosferi, karakterleri ve müzikal seçimleriyle izleyiciye eşsiz bir deneyim sunuyor.
90 dakika tek perde süren oyuna açıkçası yorumlarda 10 puan verenlere bakarak gittim ama umduğum gibi olmadı. Hayal kırıklığı diyebilirim.Hele konuyu bi de anlayabilseydim keşke. Oyunculuklar fena değildi ama özellikle Berra Hanım çok iyiydi. Seyredilir mi kime ve neye göre tartışılır. İlla ki sahnelerde küfür ve alkol ön plana çıkmak zorunda mı ona da ayrıca anti parantez açmak gerekir. Puanlama da 5 puan veriyorum.
Özgürce fikirlerinizi yazabildiğiniz bir ortamdaki diğer fikirlerin ısmarlama olduğu kanısına nasıl kapıldığınızı anlayamadım. Akademik bir bakış açısıyla bugüne kadar bu alanda üretim yapmamış birisi olarak özgüveninize saygı duymakla birlikte "mana" "mantık" "karakter gelişimi" gibi kavramlar hakkında "zulüm" "ısmarlama" "tiyatro yazmak" gibi kelimeler kullanarak fikir beyan etmenizi yadırgadım. Saygılarımla...
Gerçek hayatla yüzleşme cesaretin varsa bu oyunu izlemelisin. Oyunun adı "İstanbul" bile olabilirmiş. Kaliteli oyun ve oyunculuk. Hey sen! Konfor alanından çıkmaya korkan biriysen, bu oyunu izledikten sonra kafan karışabilir. "Yatmak, kalkmak, ter dökmek, ölmeeeek!" :)
Eşyalı Kiralık / Apartman Sahne