Öncelikle emeği geçen tüm ekibe teşekkür ediyorum . Oyun ile beklentim oyuna gelmeden biraz düşüktü fakat beni ters köşe yaptı diyebilirim . Oyunu genel anlamda beğendiğimi söyleyebilirim .
Devlet Tiyatroları'nın oyunlarının genelde uzun sürdüğünü bilerek geldim (2 saat 40 dakika), ama oyuna o kadar kaptırdım ki saate bile bakmadım. Çok derinlemesine düşünmenizi gerektirmeyen (hem olumlu hem de olumsuz anlamda), ancak ses ve görüntünün gerçekten çok iyi kullanıldığı bir yapım olmuş. Elbette daha iyisi olabilirdi.
Tamer Karadağlı hem korkutucu hem de komik bir karakter olan Drakula'yı çok başarılı bir şekilde canlandırmış.
Onun dışında Renfield'ı oynayan Cengiz Uzun tek kelimeyle muhteşemdi, adeta şov yaptı. Onu biraz daha fazla sahnede görmek isterdim. Lucy ve Van Helsing'i canlandıran oyuncular da gayet başarılıydı.
Bu oyunun herkese hitap edeceğini düşünmüyorum. Bu tarz bir tekno parodi müzikal, bizim geleneksel tiyatro izleyicisine pek gelmeyebilir. Oyunu tam olarak anlamak için Drakula temasına biraz hakim olmak gerekiyor.
Keyifli bir akşam geçirmek isteyenler tercih edebilirler .
Puanım 8.5/10
Çok fazla şey anlatmaya çalışan ama gereksiz sözlerde boğulan bir oyun metni gördüm. Farklı bir tarz denemesi hoşuma gitti. Yazarın hikayeyi yazarken hayatın içinden uyarlaması, oyun içinde oyun tarzı etkileyiciydi. Babaanne figürüyle sürekli mesaj verilmesi yer yer metni boğdu. İnsanların büyük bölümünün metni anlamakta zorlandığını ve telefonla ilgilendiğini gördüm. İkinci perdeyi izlemeyen de ciddi bir kitle vardı. Bu tarz metinlerin daha anlaşılır metinler olması herkese hitap etmesi açısından önemli diye düşünüyorum.
İstanbul/Üsküdar sahnesinde izleme fırsatı bulduğum bu oyun, Nilüfer Tiyatrosu'nun kalitesini bir kez daha gözler önüne serdi. Daha önce kalitesini duyduğum tiyatronun oyununu ilk defa izleme şansı buldum ve beğendiğimi söyleyebilirim.
Oyunun fuaye alanından başlayarak seyirciyi içine çekmesi ve döneme özel broşürün gazete şeklinde tasarlanması, ince düşünülmüş detaylardı. Ayrıca, tiyatro salonunda dönemin Alman müziklerinin çalınması da atmosfere büyük katkı sağladı.
Oyunun süresi nispeten uzun olsa da, merak uyandıran ve sürükleyici hikayesi sayesinde zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Dekor kullanımı, danslar, müzik ve oyunculuklar başarılı bir şekilde sahneye yansıtılmıştı. Oyunda günümüze yapılan göndermeler ve espriler de oyunu canlı tutmayı başardı.
Farklı bir tiyatro deneyimi yaşamak isteyenler için kesinlikle tavsiye ederim. Bu oyun, tiyatro severleri pişman etmeyecek keyifli bir akşam yaşatıyor.
Puanım: 8.5/10"
Dracula Bir Dehşet Komedisi / Ankara Devlet Tiyatrosu