Tiyatro da birçok alan gibi büyük bir disiplin ve parçaların bütünüdür. Bu parçalara bakacak olursam bugün beraber oyunu izlediğim insanlar gerçekten hiç saygısızlık etmeden kimseyi rahatsız etmeden öflemeden püflemeden oyunu izlediler. İzlediğim sahneye gelecek olursam, Beyoğlu'nda bir okulun(Sahne Pulchérie) güzel bir sahnesinde oyunu izlemiş olmak güzeldi. Ortamı beğendim diyebilirim.
Oyuna geçecek olursam, açık bir şekilde bir takım oyunu izledim. Çok fazla göz önünde durmak isteyip sıyrılmaya çalışan oyuncu yoktu. Bazı sahnelerde - normal olarak dikkatin sahnenin önünde olduğu anlar dahil olmak üzere - arkada pasif oynanan oyun da kendini izlettirdi. Oyunun gündemi yakalayıp güzel bir taşlama yaparak şu anda ülkemizde yaşanan trajikomik olaylara ve söylemlere gönderme yapmasını beğendim. Oyunun başlarda olan bir sahnede oyuncuların "meleme" lerinden sonra herkesin birbirinin laflarının tekrarlaması yüzümü bir güldürdü. Komedi oynanırken toplumsal kirlenmişlik mi desem ne desem bilemiyorum alttan alta işlenmesi güzeldi. Genel olarak hiyararşi, insanların birbirinin kuyusunu kazması vs. iyi bir biçimde ele alınmıştı.
Oyuncuların performansları birbirlerine olan uyumu gerçekten çok iyiydi. Provalarda bayağı eğlenerek çalışmışlar ben bunu çıkardım oyundan :) Aynı zamanda oyunda kullanılan müziklerin canlı bir şekilde icra edilmesi bazı anlarda müzikalimsi bir hal alması oyunun izlerken enerjimi yükseltti diyebilirim.
Eleştirdiğim kısımlar ise şunlar, oyunun son kısımları -son 25 dakikası- pek beğenmedim gibi. Belki sorun bendedir ama sanki başka bir şeyler olmalıydı gibi hissettim. Oyun biraz kısa olabilir miydi acaba diye düşündüm. Bir de metnin aslı nasıl okumadım bilmiyorum ama günümüze biraz fazla uyarlanmış geldi. Uyarlanmasa izlemeyiz uyarlansa laf atarız sizler de haklısınız :)
Tüm ekibin emeğine sağlık, teşekkür ederizz
Kral Übü / Sarı Sandalye