moira buffininin iki perdelik irlanda masalı. erkekleşmiş bir kadın, büzüşüp bir küçük kız gibi yatağından çıkamayan bir erkek (bir kral), bir çocuk... prenses var ama cadı yok, avcı var ama cüceler yok. hangi ara oynanıp da bittiğini anlamadığımız bir solukluk bir öykü. üsküdar tekel sahnesi'nde, tekerlekli ahşap sahne aparatları, ketçap ve çiçek sulama kovalarıyla, üç kişiden ibaret görünen sahnelerin ardındaki binlerce düşünceyi doğrudan izleyiciye veren, "sahne arkası" olmayan bir oyun.kendi çarmıhını koşarak sahnenin ortasına getirip sonra da bir acele çarmıha gerilen isası yüzlerce saat geçse üzerinden tebessümle hatırlanacak.
bazı şeyleri izleyip beşinci dakikasında unutursunuz, ben size oyunu kare kare anlatabilir durumdayım. ya da kapandığında perdeler, o an sen asılacak çamaşırlara yanındaki da akşamki maça gider, eve vardğımıda hala sıcacıktı alkışlarken patlattığım ellerim.
ne zamandır bu kadar güzel bir şey görmemiştim, eminim...
Sessizlik / İstanbul Devlet Tiyatrosu