Çok sevindiğim şey, şimdiye dek Tiyatroadam oyunlarının hiçbirinden alkışsız, mutsuz çıkmamış olmak. O sahne hiç bir zaman hayal kırıklığı yaratmıyor bende ve her seferinde dinamizmlerine hayran olarak ayrılıyorum salondan. Oyun içerisinde dekorun bir oyuncu kadar rol alması ise bence başlı başına bir sanat, izlemesi çok keyifli ve muzip. Belki tek sıkıldığım yerler, Selen Öztürk'ün aşırı histerik anları olabilir fakat onun dışında her oyuncunun tüm kapasiteleriyle oynadıkları, zımba gibi bir oyun gerçekten.
Ve eklemek isterim ki özellikle bu oyunda, izleyiciyi selamlamak üzere sahneye çıktıklarında, sanki kuliste en az beş kişiyi unutmuşlar gibi hissettim. Elleri kolları yürekleri dert görmesin.
Bir ustayı sahnede izlemenin büyük keyfi, dekorun muziplikleri ve oyunun hüzün gırgır arasında giden seyri ile ben, Kadıköy Haldun Taner sahnesinde çok keyifli bir gece geçirdim. Çok güldüm ve çok eğlendim. ( Bunca korkunç yorumu okurken de biraz hayrete düştüm, nasıl bir prodüksiyon bekliyorsunuz? Yüzüklerin Efendisi mi? )
Tekrar izlesem hiç sıkılmam, yine ayakta alkışlarım efendim...
Dünyada Karşılaşmış Gibi / KREK