-
Yüksek temposu başarılı koreografisi, rejisi ve oyunculuklarıyla başarılı bir oyun. Eskişehir B.B. Şehir Tiyatroları uzun yıllardır herkesin kolay kolay sahnelemeye cesaret edemeyeceği ve güncelliğini yitirmeyen (asla yitirmeyecek ) bir konuyu (oyunu ) sahneliyor. 14 Şubat gecesi Harbiye Muhsin Ertuğrul sahnesinde seyrettim. Şarkı sözlerinin anlaşılmaması, ufak tefek yabancı sahnede oynama heyecanını saymazsak Sermet Çağan'ın mükemmel oyununu sadece tiyatro meraklılarına tavsiye ederim.
-
Oyunu, Mecidiyeköy Büyük Sahnede izleme fırsatı bulduk.
5 Kişilik dev bir kadro kurulmuş diye söze başlayabilirim.
Yorumlarda gördüğüm 'çocuk oyunu' eleştirilerine kesinlikle katılmadığımı söylemek istiyorum. Oyun zaman zaman göreceli absürt espriler ile süslense de genelinde kaliteli, samimi ve güncel esprilerin ağırlıkta olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
5 kişilik bir ekibin ,bir çok karakteri çok başarılı bir şekilde canlandırdığını düşünürsek , ortaya başarılı bir iş çıkmış.
2 saati aşkın yüksek tempolu oyunu; güzel bir hikaye ile sıkılmadan ve bolca kahkaha ile izledik.
Oyuncuları ve emeği geçen tüm ekibi tebrik ediyorum. Keyifli bir akşam geçirmek için tercih edilebilir.
Puanım : 8/10
-
7 Şubat akşamı Süreyya Sahnesinde seyrettim (yorum yazmayı nasıl unutmuşum ) Hisseli Harikalar Kumpanyasını 1981 yılında o muhteşem kadrodan açık hava tiyatrosunda seyretmiştim. Bu kez devlet tiyatrosu sanatçılardan seyretmek yine çok keyifliydi. Oyunu uzun bulanları anlamıyorum. Süreyi öğrenip bilet alsınlar. Boğaçhan Sözmen Çığırtkan rolünde olduğu kadar bu zor oyunu da çok güzel sahneye koymuş. Bol şarkılı danslı harika bir müzikal. Keyifle seyredilecek bir ekip çalışması ortaya çıkartmışlar. Çiğdem Talu ve Melih Kibar'ın eskimeyen şarkılarını dinlemek beni yıllar öncesine götürdü. O gecenin en büyük sürprizi ise Erol Evgin ve Haldun Dormen'in seyirciler arasında olmasıydı. Müzikal severlere tavsiye ederim.
-
8 Şubat akşamı sevmediğim Mecidiyeköy Stüdyo sahnede seyrettim oyunu. Yerler numaralı olmadığı için seyirci yer kapmak için koşuşturuyor. '' Bedava tiyatro var'' demişler de hepimiz içeri dalmışız gibi. Yerler numaralı olmadığı için yanındaki koltuğa paltosunu koyup kimseyi oturtmayan seyirciler de var. Yazarı Bülent Usta adını daha önce duymuştum fakat hiç bir oyununu seyretmemiştim. Güzel bir metin sürükleyici çatışma noktaları ve karakterler ustaca kullanılmış. Fakat neden isimler yabancı ? Daniel, Gabriel, Janet, Derren isimlerinin altında başka gerçekler mi var ? Acaba yazar Amerika'da mı yaşıyor da o yüzden mi böyle yapmış. İsimler Türkçe olsaydı daha mı az etkileyici olurdu ? Paradan bahsederken neden Lira diyorlar o halde? Gözden kaçmış olamaz. Sebebi neydi anlamadım ? Hiç dokunulmayan merdiven niye konmuş ? Hiç bir amacı olmayan Karton kutu niye var ? Pek çok soru işaretine rağmen oyunu beğendim. Reji daha etkileyici olabilir miydi diye düşündüm. Özellikle final '' aman bitirelim, uzatmayalım, fazla harekete gerek yok. '' gibi olmuş. Oyunculuklar da iyiydi. Bunları ve kafamıza takılan soruları yazarına sorma imkanı olsa....
-
Mecidiyeköy Stüdyo sahnede yerler numaralı değil. Yerler numarasız olduğu için seyirci yer kapmak için koşuşturuyor. '' Bedava tiyatro var'' demişler de hepimiz içeri dalmışız gibi. Yerler numaralı olmadığı için yanındaki koltuğa paltosunu koyup kimseyi oturtmayan seyirciler de var. Deneysel oyunlar için pek çok oda tiyatrosu oyunları için kullanılabilir bir salon olan stüdyo sahnede yerler mutlaka numaralı hale getirilmeli. Oturma yerleri de çok kalitesiz. Bu düşüncelerim Üsküdar Tekel Sahnesi için de geçerlidir.
Ayak Bacak Fabrikası / Eskişehir B.B. Şehir Tiyatroları