Tek kişilik oyunda sanata dair neler görmeyi bekleriz? Karakter geçişleri, görsel anlatım, simgeler, nesne kullanımı... Bu oyunda hiçbiri yok! Giysi değiştirmeyi, tabloları tuvale alıp kaldırmayı hareket zanneden, okunsa edebi yanı olan ama görsel yanı projektörde yansıtılan resimlerden -ki bu da tiyatronun özündeki bir sanatsal dokunuş değil (belki sinema)- ibaret duyusal bir oyundu. Radyo tiyatrosu olarak yazılsa en azından türünün yeterli örneklerinden biri sayılabilirdi. Oyuncunun gırtlaktan başlayan İstanbul türkçesine dönüşen dili de başarısız, deliliği yansıtabildiğini de düşünmüyorum (Eleştirilerim içinde tek öznel taraf). Seyircinin ayakta alkışlamasına ne desem bilemedim... Sanatsal açlığımız, yediğimizin yavan olduğunu anlayamayacak kadar büyük.
Aydınlıkevler / BKM