-
Prömiyer’de izlediğim bu oyuna dair tek güzel şey; sahne tasarımı.
Ray Cooner komedileri aslında keyifle izlenen, renkli ve hareketli oyunlardır. Şehir Tiyatrolarında bir çok eseri de sahnelenmiştir. Ama “Kahvaltıya Kalsana” belki de uyarlama sebebiyle hayal kırıklığına dönüşmüş.
Değerli tiyatrocularımızı, oyunculuklarını daha öne çıkarabilecekleri, içi dolu bir oyunda izlemek isterdim. Emeklerine üzüldüm gerçekten.
Amatör tiyatrolarda bile daha güzel oyunlar izledim. TV’de film ve dizi içeriklerini, toplumu yozlaştıran senaryoları eleştirdiğimiz bir dönemde, sanat izlemek isterken bir anne adayı üzerinden sürekli olumsuz davranışların göze sokulması beni rahatsız etti. Bana biraz abartı geldi.
Sürekli bağırarak komik olma çabaları da çok itici bir görüntü yarattı.
Tamamen zaman kaybı olarak nitelendireceğim bu oyuna gitmeden önce dikkatli karar verin. Prömiyerler sürprizlerle dolu.
-
Bu sezon Şehir Tiyatroları’na yeni birkaç tane oyun gelince mutlu olmuştum. Uzun zamandır aynı oyunlar var ve çoğunu izlediğim için yeni oyunlara yöneldim, Kahvaltıya Kalsana da bu oyunlardan biri. Dün akşam prömiyerini izledik ve oyun bittiğinde oyundan bize geçen hiçbir duygu yoktu. Komedi desen değil, metindeki espriler bayat ve basit, romantik desen değil, öyle bir duygu da geçmiyor, kuşak çatışması desen o da değil. Oyun metni sığ, hiçbir derinliği yok, basit. Ne anlatmaya çalıştığını bile anlamıyorsunuz, bu metni kim oynarsa oynasın olmayacak bir metin. Oyuncuklar başarılı değil, özellikle başrol erkek gerçekçi değil, kimse öyle bağırmaz, kimse öyle kavga etmez, kimse öyle aşık olmaz, tiyatro sahnesi insana gerçek bir şey izliyor hissi vermeli ama bu oyunda asla olmuyor.
İnsan üzülüyor, bu kadar insan emek verip çalışmış ama sonuç gerçekten kötü. Bu oyun çalışılırken kimse fark etmiyor mu, bundan olmaz demiyor mu anlamak mümkün değil. Sırf sahneye koymak için ortaya çıkmış bir oyundu. Maalesef zaman kaybı. Sahnelenmeye devam edecekse çok ciddi bir güncelleme ihtiyacı var, oyunu bilmeden bilet alıp gelen izleyiciye büyük haksızlık.
Oyuna dair başarılı bulduğum tek şey dekoru, tüm ayrıntıları düşünülmüş ve gerçekçi.
-
Öncelikle emeğinize sağlık. Maalesef bu oyun sonrasında artık ŞT oyunlarının prömiyerine gitmeme kararı aldım. Oyun çıkışı ben, arkadaşlarım ve diğer birçok izleyici dahil “bize ne yaptılar böyle” şaşkınlığı ve dehşeti içinde salonu alelacele terkettik. Ne yazık ki çok başarısız bir tiyatro oyunu. İki perdeden oluşan, ilk perdesinde uyuklamaktan gözlerimi güçbela açık tutmaya çalıştığım, ikinci perdesinde de oyunun neresinden tutsam elimde kalır düşünceleri içinde olduğum bir oyun. Sahnede sayabildiğim altı adet saat olmasına rağmen hiçbiri çalışmıyor, dekor var ama hiç gerçekçi değil, kadın oyuncu sürekli tekdüze bir sesle bağırarak oynamaya çalışıyor, kapıdan giriş çıkışlar tam bir fiyasko, yemek sonrası çöp kutusu olayı ayrı bir garip, bir sürü radyo var ama hiçbiri kullanılmadı, dışarının manzarası gündüz mü gece mi belirsiz, üst komşunun garip garip tiplemeleri, kadın oyuncunun ağlama sahnesi tam bir facia vs. Yazarın zaten çok da kuvvetli olmayan bu metni kötü bir uyarlama ve kötü bir yönetmenlikle yine kötü oyunculuklarla birleşince ortaya çıkan şey maalesef güzel bir tiyatro oyunu olmuyor. Açık ve net olarak benim için zaman kaybı diye nitelendirdiğim nadir oyunlardan biri oldu. Çok üzgünüm.
-
Hem metni hem oyunculukları çok vasattı maalesef.
-
Kahvaltıya Kalsana / İstanbul Şehir Tiyatroları