Kızıl Goncalar , Kızılcık Şerbeti”temalı danslı şarkılı bir oyun , Yazar uzun uzun yazmış , peki yönetmen bu oyunu tek pede iki saat seyirciye nasıl izletirim diye düşünmemişmi? Peki oyuncular prova yaparken hiç mi anlamamış lar bu oyun çok uzun , oyna oyna bitmiyor biz seyirciler içinde izle izle bitmiyor tek perde iki saat . Konular dağınık , iç içe geçmiş mesajlar, birden fazla verilmek istenen mesajlar, geçişlerde kopukluk var .Emeklerine sağlık….
Oyun maalesef tek perde olarak 125 dk. sürüyor. Prömiyerinde oyun esnasında seyircilerin -hatta biri ünlü bir oyuncu- oyunu terkettiği bir oyun. Çok kötü bir oyun. Ne yazık ki olmamış. Bir konferansta fizik bilimi çalışmalarını değil de, bir sahnede tiyatro oyunu izlemeye geldiğimizi düşünüyordum. Öncelikle sevgili Başak hanım elinizde mikrofonla söylediğiniz hiçbir şey anlaşılmıyor. Ses faciasına rejideki ışık da katılınca hızlandırılmış amatör bir provadaymış gibi hissettim. Birçok seyirci sıkıntıdan sürekli telefonlarıyla ilgilendi, ister istemez bu da diğer seyircilerin dikkatini dağıttı. Uyarlama oldukça yenilikçi, sıra dışı ve teknolojik… Bu hikayeyi böyle bir uyarlamayla değil de tam bir tiyatro havasıyla izlemek isterdim. Mağrur Fil Ölüleri, Aydınlıkevler, Pencere gibi sahnesi ve dekoru buram buram tiyatro kokan bir uyarlamayla mesela. Ama yine de oldukça güzel bir cesaret böyle yenilikçi bir adım. Bu tür uyarlamaların daha çok yakışacağı metinleri sahnede tabii ki görmek isteriz. Oyunda en çok sevdiğim şey sahnedeki kocaman beyaz paravan ve oyuncuların bunu kullanma şekli. Oldukça yaratıcı bir fikir. Oyuncuların aceleyle oynamaları seyirci için inanın ki çok yorucu oluyor, hele ki 125 dk. pürdikkat kesilmek adeta bir hüner. Festivaldeki bu ve diğer oyunlar sayesinde artık İKSV’nin tiyatro festivalindeki oyunlarını festival esnasında izlememe kararı aldım. Bu şekilde tiyatro sanatına da değer verilmeyip büyük bir saygısızlık yapıldığını düşünüyorum. Her şeye rağmen tüm ekibin emeğine sağlık. Alkışınız bol olsun.
Ölüyor Mu Ne? / Studio Oyuncuları