-
Kusura bakmayın ama sahne alan ekip o kadar kötüydü ki, onlarca oyuna gittim ilk kez
kimse doğru düzgün alkislamadi. Dili dolaşan, sahnede eşya taşırken perdeyi bulamayan, sahne arkasına geçerken ayağından topuklu ayakkabisi düşen, inanılmaz yapmacık oyuncular... kitabın derinliğinden uzak , uzun sıkıcı ve anlamsız ara sahneler... geç değişen dekorlar ve fazla bekleme süreleri..toz pislik içinde bir sahne... üst katta oyun havaları sesinin kisilmadigi dört mevsim adlı berbat salon..oyunun sonunda,"tabi devlet tiyatroları da iyi ama siz yine de özele destek verin" ana temalı başrol oyuncusunun anlamsız konuşması...ve buna rağmen aldığım en pahalı biletler...
Ankara izleyicisi zordur, begenmedi mi kimse ayağa kalkmaz gördüğünüz üzere. Çıkışta herkes oyunu kötüledi,oyun değil lise musameresi gibiydi diyenleri duydum. Puder'i herşeye gulen, sadece fiziği iyi, aptal bir kadınmış da seksapelitesi dışında hiçbir olgunluğu ağırlığı çekiciliği,yasanmisliklarin derinliği yokmuş gibi tanittigini için o oyuncuyu da ayrı kutlamak lazım.
Bir müzikleri çok beğendim bir de yemek masasında donan atkuyruğu saçlı arkadaşın milim kıpırdamama başarısını... Müzikler keşke paylasilsa...
-
Oyunu bugün akşam (28 Kasım) izledim. Uzun zamandır bu kadar kötü bir oyunculuk, bu kadar kötü bir sahne düzeni, bu kadar özensiz bir teknik ekip görmemiştim. Hiç bir oyuncu canlandırdığı karakterle bütünleşememişti. Hayatım boyunca festivallerden tutun da devlet tiyatrolarına, şehir tiyatrolarından tutun da özel topluluklara kadar yüzlerce oyun izledim. Hiçbirinde bu kadar vasat oyunculuğu böyle bir arada görmedim... Ayrıca oyun boyunca sahne geçişleri de çok çok özensizdi. Geçişler esnasında çalan kısa müziklerdeki ses kalitesi düşüktü. Müziği aniden keserek de (daha son notanın yankısı bitmeden) bunu daha da göze sokar haldeydi. Uzun zamandır gidilecekler listemde olan bu oyun malesef kocaman bir hayal kırıklığı olarak kaldı bende.
-
Oyunu 8 Aralık'ta Ankara Şinasi sahnesinde bir arkadaşımla birlikte izledik. Açıkçası büyük bir heyecanla ve beklentiyle gittik ama ne yazık ki olmamış bir oyun. Öncelikle Şinasi salonunda pek çok kez oyun seyrettim ama ilk defa bir oyunda oyuncuları duymakta zorluk çektim. Asıl problem ise sahneler arasındaki geçişlerdi. Bu geçişler sebebiyle oyuna odaklanmak neredeyse imkansız. Öncesinde bir kez bile tiyatro izlemiş olanların fark edebileceği bu sıkıntı oyun boyunca izleyen herkesi çok yordu. Çünkü oyuncular yalnızca bir iki cümle söylüyor, sahne kararıyor. Sonra bir iki cümle ve yeniden karanlık. Bu şekilde oyunun neredeyse yarısını karanlıkta sahne değişmesini bekleyerek geçirdik açıkçası. Oyunun senaryosuna gelirsek, Maria Puder ilk yarıda yok. Gereksiz bir çok diyalog ve bir çok kişiyi barındıran ilk yarıda esas kadının olmamasına asla anlam veremedik. Yaşlı Raif'in esas mesleğinin oyuncu olmadığı da zaten çok belli. açıkçası üzülerek söylüyorum ki kitabı okumuş bizler için tam bir hayal kırıklığı oldu. yeni bir oyunsa düzeltilmesi ve üzerine çalışılması gereken bir çok yer var. umarım eleştirileri yapıcı olarak alan bir ekipsinizdir. herkesin emeğine sağlık.
-
Maalesef çok üzülerek tekrar yazmak durumunda kalıyorum.
Yaptığım yorumu beğenmeyen ve bu gün saat 16:50 de 532 430 02 67 nolu telefon ile beni arayan şahıs;
Telefonda adınızı ve soyadınızı vermek istemediniz, ısrar edince adınızın “Mehmet” olduğunu söylediniz, soyadınızı ise “gerek yok” diyerek vermediniz. Turkcell-UpCall uygulamasında bu numaranın “Mahmut Kayan” adına kayıtlı olduğunu gördüm.
Yorumuma cevap yazan kişinin ise “Yönetmen, anlatıcı ve oyuncu” Saygın Aşan olduğunu görüyorum. Muhtemelen telefon ile beni arayan kişide kendisi idi, fakat nedendir bilinmez cesaret edip ismini veremedi.
Öncelikle telefonda kendisini tanıtmaktan imtina eden, son derece kaba ve saldırgan, ayrıca eleştiriye tahammülsüz birinin sanatın neresinde olduğu, nasıl bir sanat anlayışı olabileceği tartışılır.
Her olumsuz yoruma hem sözlü hem de yazılı cevaplarla, başkaca organizasyonların taraflı karalama kampanyaları gibi algılamanız ve davranmanız, sizin tabiriniz ile HADSİZ bir yaklaşımda bulunmanız sizin açınızdan büyük bir kayıptır. Olumlu beğenileri kabul edip, olumsuz beğenileri kabul etmeyerek hiçbir yere varamazsınız. Sanatın içindeyseniz eleştirilere kulak veriniz ki daha ileriye gidebilesiniz. Yaklaşık bir yıl önceki yorumlarda da aynı eleştiriler ve maalesef aynı HADSİZ cevaplarınız mevcut, görülüyor ki hiçbir ders alınmamış…..
Sanata destek sadece bilet ile olamaz, olumlu/olumsuz tüm yorumlar sanata destektir. İlk defa tiyatroya giden de sürekli giden de yorum yapma hakkına sahiptir.
Evet tekrar söylüyorum sırf sanata ve emeğinize saygımızdan oyunu sonuna kadar izledik.
Bu şekilde agresif ve hazımsız davranmanız insanları tiyatrodan uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
-
14.12.2019 tarihinde Yenimahalle 4 mevsim tiyatrosunda oynanan Kürk Mantolu madonna adlı oyun tam bir fiyasko...
Büyük bir heves ile, 4 kişi gittiğimiz oyunda bütün aile fertlerinin sıkılması ve oyuna kendini verememiş olması nedeniyle yazma gereği duydum. Yorumları okuduğumda yazılan olumsuzluklara inanmadım hiçbir oyun bu kadar kötü olamaz en azından emek var diye düşünmüştüm, maalesef olumsuz yazılanların hepsi doğru çıktı.
Emeğe saygımız nedeniyle oyun sonuna kadar kaldık fakat maalesef yıllardır tiyatro izleriz, ilk kez bir oyunu beğenemedik.
Konu muhteşem olmasına rağmen duygusuz, ifadesiz oyunculuk başta olmak üzere tiyatro adına yapılan tüm hareket (dekor değiştirme, zaman, geçişler, ışık vs...) fiyasko.
Böyle bir eserin bu şekilde sahneleniyor olması İstanbul Tiyatro Topluluğunun tiyatroya saygısızlığıdır, ilk kez sanat için verdiğim paraya üzüldüm...
Sırf bilet satmak için bir araya gelmiş bir topluluk...
Olmuyorsa zorlamayın, her oyun her sahnede olamaz...
Kürk Mantolu Madonna / İstanbul Tiyatro Topluluğu