Müziğin yüksekliği ve repliklerin duyulmaması ile başladı. İkinci yarıda özellikle zekice espriler bir yana bırakılarak, komiklikler başladı. İncicapste üç yıl önce gördüğümüz cümleleri sahnede duymak, komik değil, düşünülmemiş duygusu veriyor. Oyunun toplumsal cinsiyet konusunda da duyarsız olduğunu düşünüyorum. Sakil duran ve çok yargı içeren “gey” şakası, yersiz ve inceliksizdi. Kadın karakterler hep çok silik babasahnede, bu oyunda kadın gibi olmayan kadın karakter vardı. Kadın haklarını savunmaya çalışıp, kadına yönelik en bilinen hakaretlerin kullanıldığı dengesiz bir oyun. Evet karşı duruş, muhalif tavır güzel ama oyuna o kdr yedirelememiş ki çoğu iş olsun diye serpiştirilmiş gibi duruyor. Müzikal olmasına gerek olmadığını düşündüğüm oyun. Zira danslar bile iyi çalışılmamış. Babasahneye yakışmayan, güldürme odaklı, duygusuz bir oyun olduğunu düşünüyorum.
Ozan Güvenin ismi üzerine seyirciyi çeken ama beklenenin çok altında kalan bir oyun. Ozan Güven ise benim için hayal kırıklığı oldu. Eğer Günay Karacaoğlu olmasaydı oyun izlenmezdi bile. Bunun yanında dekor çok iyi ses ise kötüydü. Şunu bir kere daha gördüm sinema ayrı tiyatro ayrı herkes işini yapsın.
Özellikle Günay Karacaoğlu'nun performansı, dekor ve ışık bence çok güzeldi. Oyunun bazı anlarda müzikale dönüşür gibi olması da eğlenceli fakat şarkıların niteliği için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Kitabı çok severim ama şive komedileri, kelime şakaları, belaltı imalı şakalar vs. ile süslenen kolay komedi unsurları sebebiyle uyarlanış biçimi, hikayeler uyuşsa da bana hitap etmedi. Yerli komediyi sinemada da benzer şekilde görüyoruz ve belli ki böylesi seviliyor. İnteraktif durumların bu kadar sık kullanılması da benlik değil. Dolayısıyla oyunu sevdiğimi söyleyemem. Fakat bu göreceli bir durum, başkası için eğlenceli olabilir veya ben zaten bir uzman olarak yorum yapmıyorum.
Sadece bunları söylemek için normalde yorum yazmazdım. Esasında ilk defa bir oyun hakkında yorum yapmadan edemedim çünkü benzer işleri sıkça görüyoruz ve yazdıklarımın olumlu bir geri dönüş sağlamasını umuyorum. Klişe gay tiplemesi, küfürler vs. sürekli cinsiyetçi şakalar duymaktan inanılmaz rahatsız oldum ve bunlar olurken bir anda kadın hakları ile ilgili mesaj verilmesi çok acayipti. İnsanları, bir kadına ısrarla aynı küfürle hitap edilmesine, diğerine ise dekolte şakaları yapılmasına alıştırdıktan sonra oyunun yaklaşık 30 saniyesini ayırıp kadın hakları nutuğu çekilmesi tutarsız ve bence etkisiz bir durum. Toplumun bu bilince sözlerle değil eylemlerle ulaşacağını düşünüyorum.
Ayrıca merak ediyorum izleyiciler arasında Genco Erkal olsaydı şakalı şiir bölümlerini oynarken biraz olsun rahatınız kaçar mıydı?
Don Kişot'um Ben / Baba Sahne