"Vakit Tamam Abbas"ı anlatmak çok güç, bir şey eksik kalır da hakkını veremem diye çekincem, mutlaka ama mutlaka seyretmelisiniz. Sanki heyecanlı, hiç bitmesini istemediğiniz bir film gibi zengin, renkli sahnelerle dolu. Hayal gücünüzü öyle bir harekete geçiriyor ki o sahnenin içinde, Abbas'ın yanında gibi hissediyorsunuz kendinizi. Sıcak, samimi, güldüren, düşündüren, ağlatan, dahası herkesin kendinden bir şeyler bulacağı bir oyun. Veysel Şükrü Alankaya'nın "Palto" oyununu da izlemiş çok beğenmiştim, kendisine bir kez daha hayranlık duydum, yeteneğinin, yaratıcılığının, içindeki tiyatro aşkının, bizi duygudan duyguya sürükleyen, karakterden karaktere taşıyan muhteşem oyunculuğunun önünde saygıyla eğiliyorum. Hikayeyi öyle bir kurgulamış ki birkaç aksesuarla tüm sahneler gözümüzün önünde canlandı. Her duyguyu seyirciye aktardınız, Abbas'ı çok sevdik, çok güldük, ağladık, var olun... Nice oyunlara, alkışınız bol, ışığınız daim olsun... Bu arada tiyatro bir ekip işi, oyunda emeği geçen herkesi ayrıca tebrik ediyorum...
Tek kişilik oyunlar arasında oldukça güzel bir yere koyabilirim bu oyunu. Hem çok samimi hem de akıcı. Güzel bir insan hikayesi dinlemenin zevkini yaşıyorsunuz. Sade, numara yapmadan ve içten bir şekilde oyun akıp gidiyor. Hiç bir boşluk yok. Ajitasyon yok, abartı yok, şov yok. Tertemiz bir oyun. Tavsiye ederim.
Tek kelimeyle mükemmel , Cahit Sıktı Tarancı'dan esinlenilen oyunu canlandıran Şükrü Veysel Alankaya bu büyük performansı bizi kah hüzünlendirip kah güldüren, rolden role girip, mekandan mekana, zamandan zamana götürmesine takdire şayan...
Herkese kesinlikle tavsiye ederim...
Oyunu düşününce aklıma ilk gelen kelime “duygusallık” oldu. Hikayenin doğası Abbas’ın saf duygusuyla örülmüş yumuşacık bir hırka gibi ve oyuncu da bu hırkayı gayet başarılı bir şekilde üzerinde taşıdı. Haliyle bu zincirin son halkası olan seyirciye de oyun sürecinde hırkanın sıcaklığı geçmiş oldu.
Tabi bu duygu geçişi salt oyuncunun yeteneğiyle değil öncesindeki titiz çalışmanın da bir ürünüdür bence.
Özellikle tek kişilik oyunlarda basit kostüm değişiklikleri, nesne kullanımları hem oyunu ve oyuncuyu rahatlatıyor hem de seyirlik açıdan hikayenin işlenirliğini zenginleştiriyor.
Bu minvalde bavulların matruşkavari kullanımı yeri geldiğinde kişilere, neslelere en esaslı dekora bürünmesi tam alkışlık bir icraat.
Biraz da Abbasın cinliğine aman melekliğine benziyor sahnede oyuncunun başı mı sıkıştı çanta ne güne duruyor iki tane kılı çarpıştırması yeter oyuncunun :)
Seyirci ile interaktif yerlerin olması da benim sevdiğim kısımlardandı.
Ve önemlidir, güldürü ve mizahi ögeler oyunda gerçekten hayli başarılıydı.
Sadece bence arkadaki görsel daha bir kaliteli yapılabilirdi sanki o da daha ikinci temsil olduğu düşünülünce yolda değişir gibime geliyor. Tabi sahne ile de alakalı olabilir bu.
Bir de tam hatırlayamıyorum ama sanki oyunun ortadan biraz önceki kısmınlarındaki ufak bir kesitinde şiveden uzaklaşıldı gibi hissettim. Ama tam emin değilim belki o an başka bir karaktere geçiş yapılmış da olabilir. Oyuna daha kalabalık bir grupla tekrar gitme niyetim var. O zaman daha dikkatli gözleyeceğim.
Onun dışında yolu açık olsun bu taze ve umut dolu oyunun…
Vakit Tamam Abbas / Oyun İşleri