Oyunculuklar çok iyiydi. Sanki gerçek bir buluşmanın tanığı gibi olduk. O derece doğal oynadılar. Dekor da bence iyiydi. Peki sorun nerede? İşlenen konu önemli. Bunların sanat metinlerinde tartışılır olması önemli. Sanırım sorun şu ki biz oyun sırasında bu tür konularda cinsiyetçi bakış açısını (dişi köpek kuyruk sallamazsa, erkeğin elinin kiri …) derinlikli göremedik. Bunun için uzun uzadıya diyaloğa da gerek yok. Sütyen meselesinde olduğu gibi birkaç olay ile bu cinsiyetçi tutum bize verilmeliydi. Ailenin (toplumun) bunu neden örtbas ettiğini, aile reisi, aile büyüğü, baba gibi figürlerin dokunulmazlığını, ekonomik bağımsızlıkla ya da kız çocuklarının eğitimiyle bu tür tacizler aradındaki ters yönlü ilişkiyi kısaca daha kapsamlı (buradaki kastım uzun değil) bir metinle oyun daha etkileyici (düşündürücü) sunulabilirdi. Mevzu suçlu bir dayı aramak değil. Mevzu bunun neden görünür kılınmadığının, konuşulamadığının toplumsal, ekonomik, kültürel, kimliksel sebepleri. Yoksa Allah belanı versin dayı der evimize döneriz. Ez cümle ortaya konan şeyin ve oyuncu performanslarının alkışı hak ettiğini düşünüyorum. Emek verenlere teşekkürler.
İzlediğim sahne basık ve koltuklar gıcırtılıydı. (Tatavla) Oyuncular aslında gözlerinizi kapayarak dinleseniz kitap okuyor gibi geçecek bir oyunu iyi götürdüler: Çünkü baştan sona bankta edilen sohbetten oluşuyor. Eleştirim şu oyun bugüne uyarlanabilir. Gerek dekor gerek sahne kullanımıyla daha hareketli bir hale getirilebilir. Adamın anlattığı şeylerle ilgili arkadaki perdede görüntüler verilebilir. Kitap okurken bunu zihnimizde yapıyoruz zaten ama tiyatro görsellik de sunmalı bence. Başka türlü bugünün gençlerinin ilgisini nasıl çekecek? (14 yaşındaki kızımla gittik)
Oyuncular başarılıydı. Edebiyat tarihimizin önemli isimleri bir meyhanede buluşunca... Dışarısı isli puslu. Hava soğuk. Hepsi orayı zor bulmuş. Güzel bir son. Bunca iyi edebiyatçıyı bulmuşken sanki metin biraz daha güçlü olabilir miydi? Bilemedim.
Canavar / İki Tiyatro