Bugünkü oyun için 2 biletim var, gidemeyeceğim. Mail adresim fahriye.gurarslan @hotmail.com
Oyunu izlerken, aynen ismi gibi, icimden cokcana cikip gitme istegi geldi, ama yapamadim. Cok ayip biliyorum ama ben bir ara sosyal deneye mi taabi tutuluyoruz, cikip cikmamamizi mi deniyor oyuncu diye dusundum. Konu butunlugu yok, interaktif ama tepkilerin bir onemi yok. Ne izledigim hakkinda pek bir fikrim olusmadi. Hani bazen, hikayesi degil de kurgusu yuzu suyu hurmetine izlersin ya bir oyunu; ondan yana da ben bir alametifarika yakalayamadim suncacik aklimla. Velhasilkelam, bu oyun bana konusmadi. Sozlerimi oyundan bir kelime ile bitiriyorum: her neyse, neyse neyse..
Çok çok iyi bir yorumlama, harika oyunculuk. Ustaca bir performans olmuş. Ne yazık ki hayatın bazı gerçeklerini, böylesine başarılı bir şekilde gerçekçi olarak sahneye aktarılması takdire şayan. Fakat Kadıköy Emek sahnesi bu oyun için biraz küçük kalmış. Sandalyelerde ve havasız bir ortamda bu güzel oyunu takip etmek biraz yorucu oldu. Daha ferah ve büyük bir sahnede izleme fırsatını yakalayın. Emeğinize sağlık.
Adının hakkını veren bir oyun olmuş ne yazık ki. Oyun boyunca sadece soru işareti. Kocaman bir soru işareti. Biz ne izliyoruz. Zor ve karmaşık bir metin. Tiyatro sanatının birçok unsurunu göremiyorsunuz. Sanırım tek seveceğiniz şey oyun bittiğinde çalan güzel şarkı. Çok da yorucu bir oyun. Her şeye rağmen emeğinize sağlık.
Şatonun Altında / Fiziksel Tiyatro Araştırmaları