Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Bir Shakespeare trajedisini güncel bir yorumlamayla yeniden yazıp sahneye taşımak kolay bir iş değil ve Okan Bayülgen de bunun risklerini göze alarak bu işe girmiş fakat sonuca baktığımızda seyircinin sinerjisiyle tam bütünleşmeyen bir iş ortaya çıkmış.
Var olan düzene, sanatın mevcut kurumsal, etik ve hiyerarşik yapısına karşı olan bir adam üzerinden kurgulanan oyun, dikkat çeken altyapısını sağlam temeller üzerine inşa edemediği gibi anlamlandırması gerçekten hiç kolay olmayan anlatımıyla seyircisini yoruyor. Oyunun iki buçuk saatlik uzun süresi hikayenin pek çok noktasında belli belirsiz tempo sorunlarını ortaya çıkarırken ritmi tutturmakta yaşanan problem her an açıkça görülüyor.
Bayülgen'in Richard'ı yorumlayış biçimi belki kendi bakış açısı içinde tutarlı gibi görünse de oldukça yoğun diyaloglarla örülü metnin kurgudaki sıkıntıları genele yayılınca seyircinin zihnine ister istemez "Bitse de gitsek" düşüncesinin tohumlarını ekiyor.
Sahne tasarımı gayet yeterli olsa da belirli anlarda sahnenin karanlığa fazlaca mahkum olması haneye eksi puan yazdırıyor. Özellikle ikinci perdenin açılışında Bayülgen'in koltukların üzerinde ilerleyip salona taşan performansı oyunun tamamında da kendine hayran bırakırken farklı türlerdeki müzik kullanımı ve ışık da oyuna hareket getirmeye çalışıyor.
Seyircinin iyice özümseyebilmesi için bir kez daha izlemesinin şart olduğu oyun, verilen emeğin karşılığını tam olarak veremese de güncel ve yerli uyarlama izlemek isteyenler için sezonun şans verilmesi gereken işleri arasında.
Richard / Dada Salon Kabarett