Oyunda, çiftlerden birinin giderek ilerleyen bir bilişsel bozukluğa sahip olması ve bu durumun ilişkilerini nasıl etkilediği sahneleniyor. Uzun bir sessizlik ve yalnızlıkla başlayan, aslında son sahneyi ilk gösteren, sonra gürültülü bir barda ilişki başlangıcı flashbackine geçen, oyun ilerledikçe de aynı bilişsel bozukluktaki yeti yitimi ilerlemesini sembolize eden, dekorun az olduğu, seslerin giderek azaldığı bazen arttığı ama sonunda her şeyin az olduğu, temel anıya tutunulduğu akış çok iyiydi. Spot ağırlıklı olup, sahnenin tamamını aydınlatmayan ışık tasarımı çok başarılıydı. Oyunun eğlenceli ve metne selam çakan bir soundtracki var. (ABBA - Dancing Queen, Chris Isaak - Wicked Game, Wham! - Last Christmas, George Michael - Careless Whisper) Bazı anlarda çok mu iyi müziğe yaslanıldı diye içimden geçmedi değil. Engin Hepileri ve Nergis Öztürk harika performanslar sergilediler. Özellikle Engin Hepileri'nin bilişsel bozukluk ilerledikçe değişen bakış ve mimikleri çok iyiydi. Engin Hepileri'nin kâh sakin kâh deli dolu saç tasarımını da beğendim. Kıyas edecek olursak aynı temayı işleyen '84 90 62 74 / Old Fools' metin ve sahne tasarımı olarak daha iyiydi. '84 90 62 74 / Old Fools' adlı oyun ismini, bilişsel bozukluk muayenesinde kullanılan mini mental durum testinin dikkat ve hesap yapma kısmından alırken, 'Elma Labrador Çimen' adlı oyun(orijinal adı In Other Words) aynı testin Türkiye'de 'Masa Bayrak Elbise' olarak kullanılan kayıt hafızası kısmından alıyor.
Her şey bir planın parçasıydı. İncelikle oluşturulmuş, güzelce tasarlanmış, kurnazca uygulanmış. Bir kadeh kırmızı şarap, bir özür, bir dans. Her güzel şeyin başlangıcı. Güzel anlar... anlardı. Küçük bir unutma. Ardından kaybolma. Pus. Her şeyin üstüne çöken, kaplayan, hapseden. Parçalanan bir zihin, parçalanan bir hayat, hayatlar. Tutunmaya çalıştıkça kayıp giden anlar. Kelimeler. Neydi o kelimeler. Ha elma. Öfke, yorgunluk, pişmanlık. Belki daha önce fark edilse her şey daha başka olabilirdi. Diğer kelime, ha şeyde vardı, lab... labrador. Kimin suçu? Kimsenin. Hayat. Anılar yığını. Onlarla doluyuz. Garip, insan hangi anıya tutunacağını bilemiyor. Bir dans, bir şarkı. Hmmm, çimen. Her şey iyi. Her şey kötü. Her şey dağılıyor, her şey unutuluyor. İnsan başına ne geleceğini bilemiyor. Her şey bir planın parçası. İnce ince çözülen, dağılan, unutulan. Hangi kelimeler? Hmm unuttum. Yorgunum, bugün burada bırakalım. Ahh bu şarkı, bizim şarkımız. Bizim anımız. Hep burada kalalım. Bu anda.
Elma Labrador Çimen / Tiyatro.iN