Tiyatro.adam’ın bir çok oyununu seyretmiş biri olarak, yorumlara da çok dikkat etmeden arkadaşımla Baba Sahne’de izledim.
Oyuncular performanslarıyla ve neredeyse hiç şaşırmadıkları hızlı tempodaki replikleriyle beni orada tutan tek şeydi. Ancak metin içeriğinin boşluğu, seyirciyi güldürme amaçlı çokça “basit” bulduğum tekrarlamalar (buna şuan “bazlama” diyorum izleyenler anlar, ve buna benzer bir çok sahne vardı, gerçekten bir noktadan sonra hala güldürücü olduğunu düşünmek sinir bozucuydu, yeter anladık moduna soktu çokça)
Anadolu-İstanbul sentezi, şive değişimleri de başarılıydı. Sürekli müziğin içerisinde olduğu oyunda, bu durum aşırı rahatsız etmedi. Bir çok sahnenin amacı cidden hala soru işareti. (Buna bir çok örnek verebilirim, mesela adını unuttum ama orda herşeyi bilen hocaya sorulan sorular, ve sahnenin ikinci kez tekrarı…)
Hep hadi zekice bir şey gelecek ve şaşırtacak diye bekledim. Ama malesef ki hayal kırıklığıyla sonuçlandı.
Tek duygu hissettiğim ve özdeşleştiğim sahne Adıvar sahnesiydi ki onu da sanki alakasız sonuna bağlayıvermişler. Lakin sonunda Adıvar-Mustafa Kemal sahnesi olmasa herkes şoklar içerisinde kalacakmış gibi hissettim.
Çookça yüksek puan veren arkadaşların çözümlemelerini okumak isterdim. Tiyatro sadece oyuncu performansı değildir, arka plandır, yönetmendir, sestir, ışıktır, müziktir, diyaloglardır, içeriktir, nedir-niçindir-kimdir-kimedir… ve daha bir çoğu…
Ayrıca oyunu sadece beğenmeyip gitmeyin diyenleri de eleştirmek isterim. Orta düzey veya kötü oyun izlemekte harikadır. İyi seyirler, gidin-izleyin. Kendi yorumunuzu ve değerlendirmenizi yapın.
Herkesin emeğine sağlık ancak gerçekten zaman kaybı. Oyun komedi, gülelim diye gittik tüm salon bir kere bile kahkaha atmadı. Sahnenin tam karşısında olmamıza rağmen replikleri zor anladık. Örneğin ilk sahnelerde kadın oyuncu rus aksanı ile konuşurken ne dediğini anlamadık bile. Zamana ve paraya yazık.
Ben de yalnız değildim ve yanımdaki arkadaşım da benimle ayrı görüşteydi. salondakilerin beğenip beğenmediklerini bilemem ama salonda ne duyduğumu ya da duymadığımı biliyorum. Yine de teşekkürler öneriniz için.
Emeğe saygı… Ancak oyun bitiminde gelmesekte olurmuş dedik. Seneler önce 39 basamak oyunu hayranlıkla seyrettim. Bu oyuna da türk versiyon yorumu olarak gördüğüm ve komedi olduğu için tercih ettim. Sahne tasarımı yok, oyuncular küçücük basamaklar arasında koşturuyolar. Metinler çok hızlı birde ses düzeni iyi olmayınca anlamak ve duymak için çaba sarf etmek gerekti. Canlı müzikle desteklemek zaten oyuncuların sesini iyice bastırdı. Işık düzeni de bir o kadar iyi değildi. 39 basmak’tan bir çıkış noktası var ama ne yazık ki olmamış. Başka oyunlardan da tanıdığımız başarılı oyuncuların çabaları bile yetmemiş. Dediğim gibi emeğe saygı ancak izlenmese de olur…
39 Buçuk Basamak / Tiyatroadam