“İşte bu nedenledir ki?”
Yazarımızın daha önce Polisler isimli oyununu izlemiştim. O kadar etkilenmiştim ki, etki ve tesir süresi epey sürmüştü. Popüler tiyatro kültürü ve bir oyun seçeyim risksiz argo dille kapalı gişe gitsin, ne suya; ne sabuna dokunsun anlayışı için hak ettiği değeri bulamamış bir yazardır Slawomir Mrozek.
Çürümenin kitabında der ki; Evreni adaletsizlik yönetir. Üç arkadaş denizde masur kalacak. İçlerinden biri kurban edilecek Ama hangisi olacak?
Ufaklık karakteri, halk olur. Cebinde kalem olmaması pek sözünün geçmediği vurgusunun altı çizilir. Sonra kararları veren şişman o her şeyi yönetir. Otorite ondadır daima.. Ortanca ise güçlüden yanadır. Saraydaki Yusuf dururken, Kuyudaki Yusuf’a kim dost olur ki zaten?
Bugün dün prömiyeri olan DT Hepyek oyunu geldi aklıma bıçağı atıkları kuyuya YUSUF diye bağırdı. İnanılmaz bir metefor. Hak katında inanılmaz değerli bir duruş.
Ufaklık çocukluktan yana yanıp tutuştuğu adalet istese de, adalet ondan yana olmayıp, onu karşı olup, onu aday olacağı bir dehlize doğru götürecektir. Çünkü bu teknedeki hukuk, otoriteyi el geçiren şişmanın fahişesi olmuş çoktan, bunu şu hükümü vermesi çok geçmeyecektir;
‘Hep aynı hikaye: her yeri, herkesi kapsayan bir adaletin yokluğundan yakınanlar hep bu boş gezenin boş kalfaları oluyor. "Adalet" diye çığrışıyorlar ama, bununla yalnızca kendi beceriksizliklerini, işe yaramazlıklarını saklamak istiyorlar.’
Sonuç kendi aleyhine çıkacaktır. Biraz manipülasyon ve baskı ile sonunda kendini kurban olmaya kabul etmiştir çoktan ve şunu diyecektir; kendimi iki arkadaşımın hayatta kalması ve toplum için feda ediyorum. Tüm fedakarlıklar toplumun en alt kesimi ve zayıf olanlardan beklenir belli ki. Kanlı bıçaklı bir oyuna tanıklık etmiş olsak da yeni kurbanlar gerekecektir açık denizde… İçimizdeki vicdanlara, hakka ve hukuka ne kadar önem verdiğimiz, gibi sorular soracaktır, kendine. Kişinin, kendi olabilmesi için…
Açık Denizde / Diyalog Sanat