Sağlam ve çok bilindik bir hikaye ; Burada hikayeyi degil ,sahneye konuldugu sekli ile öykünün nasıl islendigini tartışmak isterim. Ya da bir tek cümle." Bu hikaye çok daha iyi anlatılabilirdi"
Başlangıcta anlayamiyorsunuz.Acaba ,anne olmak mı bu kadar zor?
Yoksa bir lohusa depresyonu mu anlatiyor?
Fedakar anneyi, boşvermiş anneyi, ve annelikten 3 ayda tükenmis ,geleceğe dair kaygilari yoğun genç anneyi anlatiyor.
Hikayenin öznesi olan genç anneyi ,basina gelenler ,duygu durumu, icindeki ve yansittigi tüm duygulari ile ,altını çize çize anlatiyor( Bunda Seda hanımın biraz abartıli oyunculugunun rolü büyük) .Ancak o sahnede 3 ayrı anne tipini ya da 3 kuşağın ne yasadigini anlatacak idiyse ki bu cok daha sağlikli bir karsilastirma imkani sunardi, daha iyi anlatabilirdi.Devirlerinin sosyolojisi ,psikolojisi gibi birçok etmenin altını cizer ve seyirciye derdini ,daha aşikar anlatabilirdi.
Teknik olarak, zaman yer geçişlerini iyi anlatamamis.Öndeki bankın, konum değisikligi ile mekanin da degistigini anlatmak biraz kolaycilik olmus.
Işık kötü idi. Emoji niteligindeki gurültülü tonlamalı müzik rahatsiz edici idi.
Bu tür distopik dekor ,ışık sahne düzeni ile sergilenen oyunların, bana göre olmadığını ,bu oyunla iyice pekistirmiş oldum. Beğenmedim. Evet maliyetleri,bir oyunu sahneye kadar getirebilmenin ne kadar zor olabildigini tahmin ediyorum.Ama yine de bu kadarı kolaycılık oluyor.
Özetle ,yıl sonu lise müsameresi tadındaki bu oyun icin harcadığim 90 dakikama acıdım.
Bir kez daha diyorum ki olmamiş sayın Tuğrul Tülek.Üzgünüm.
Kutsal / Tatlı Ekşi Tiyatro