10 saniye bile keyif almadım. Bu 5 puanı verirken de 10 saniye bile düşünmedim. Bütünüyle vasat bir oyun. Bakın şunu kabul edelim, oyunda iki ünlü ve sevilen ismin oynuyor olması o oyunun iyi olduğunu göstermez. Bu tiyatrocular birbirlerini övmeyi pek sevdiğinden yine kimsenin pek bir şey diyemediği bir oyunla karşı karşıya kalmışız. İyi oyunlarda fazla yorum yapmıyorum ama kötülerde dayanamıyorum. Hele ki bu kadar abartıldıysa. Şimdi gelelim niye 5 verdiğime...
Yazar Erdi Işık bir öğretmen ile bir anne arasındaki çatışmayı bizlere sunmuş. Ama çatışma başladığı noktadan bir adım öteye gitmiyor oyun boyunca. Yani ilerlemiyor, akmıyor. Bu da oyunun ilk dakikasından 60.dakikasına kadar aynı tartışmanın devam etmesine neden oluyor ki bir yerden sonra biz bu tartışmanın hiçbir yere varamayacağını da anlıyoruz. E o zaman niye izliyoruz? Nereye varıyor ki? Hiçbir yere! Başı aynı sonu aynı. Bir yere gitmeyen tartışmayla bu oyun 60 dakika değil 30 dakikada olabilirdi. Boşa lak lak. Kurguda hiçbir kırılma anı yok. Karakterleri köşeye sıkıştıracak birkaç güzel an var ama üstünde çok da fazla durulmadan hızlıca geçiliyor sadece. Oraların üstünde durulsa ve hikaye derinleşse çok daha iyi olabilirdi. Oyun süresi tabii ki uzardı o zaman ama varsın uzasın. Dert değil ki. Ne uzun oyunlar izledik. Düşünün ki siz bir annesiniz ve kızınız size göre haksız sebeplerden ötürü okuldan atılmış, üstüne üstlük rehber öğretmeni tarafından tacize uğradığını da düşünüyorsunuz. Ortalığı ayağa kaldırırsınız değil mi? Oysa Nergis Öztürk’ün çıkardığı karakter o denli komik bir tip ki, o kadın ortalığı ayağa kaldırsa da biz ciddiye almayız. Ya da düşünün ki siz taciz iftirasına maruz kalan ama kendinizce disiplinli ve bir o kadar da idealist bir öğretmensiniz, sonu ne olursa olsun kendinizi savunursunuz öyle değil mi? Oysa Algı Eke’nin çıkardığı karakter bir yere kadar öyle bir sakin öyle bir silik ki artık sinirden kendi kendinize gülüyorsunuz. Kadının biri gelecek, elini sertçe senin masana vuracak ve sen de öyle bakacaksın. Oldu canım! Zerre inandırıcı değillerdi oyunculuk olarak ikisi de. Yapmacık, mis gibi oyunculuk değil mış gibi oyunculuktu yaptıkları. Hele o kavga sahnesi. O nasıl bir beceriksizliktir? Bir de o hayal mi kabus mu ne olduğunu anlamadığımız sahneler neye hizmet etti? Hiçbir şeye. Reji kendini hatırlattı bize oralarda ama yönetmenlik namına da müthiş bir başarı bu diyen varsa, oyunu değil onu ayakta alkışlarım. Serkan Üstüner çok da yorulmamıştır bu rejiyi yaparken. Nergis Öztürk Oda ve Adam, Akciğer, Kel Şarkıcı’da ne kadar iyiydi. Burada bana o eskileri özletti. Algı Eke’de ekranda güzel kız aslında. Kalsın orada güzel güzel. Yeni dizisi de başlıyormuş zaten. Geçmişte çok çok çok övülen Kader Can gibi bu oyuna da 5 veriyorum. (Kader Can’a niye 5 vermişim merak edenler açsın sayfamı okusun.) Ama sanki Kader Can bundan daha iyi oyundu be! Kader Cancılar’dan özür dilerim. Sorry!
10 Saniye / Yan Etki