Oyunun adıyla tam bir bütünlük içinde olduğunu düşündüm oyundan çıktığımda: bir insanın adı anıldıkça, birileri ondan bahsettikçe yaşamaya devam ettiğine inanırım, bu bağlamda oyunun amacının Sevgi Soysal'ı onu tanımayanlara bile anlatmak ve tanıtmak ve böylelikle onun yaşamaya devam etmesini sağlamak olarak algıladım. Ve eğer bu ise hakikaten hedeflenen, hedefine ulaşmış bir oyun olmuş.
Oyun bana "biyografi" izliyormuşum izlenimi yarattı ve daha önce deneyimlediğim bir durum değildi. Oyuna bir biyografi olarak bakınca da yaratıcı ve ilgi çekici buldum. Oyunculuklar da sürekli aynı çizgide kalamasa da, oldukça başarılıydı. Kişisel olarak uzun oyunlarda konsantrasyon açısından çok yorulmaya başladım, o yüzden oyunun iki perdeli olması beni biraz zorladı, tek perdeye indirgenebilse çok daha etkili olurdu diye düşünüyorum. Sevgi Soysal'ın hayatından bağımsız, salt güzel bir tiyatro eseri olarak da görülmesi, izlenmesi gereken bir oyun.
Birçok tiyatrosever gibi biz de uzun zamandır bu oyuna bilet bulmaya çalışıyorduk ve dün akşam Alan Kadıköy'de izleme imkanı bulduk. Hem oyunun kurgusu hem de güçlü oyunculuklar (özellikle de İdil Sivritepe'nin oyunculuğu) bizi etkiledi. Aslında oyunun konusu hepimizin gayet iyi bildiği ve içinden geçtiği bir süreç: hayatın kendisi. Bir çiftin tanışmasından yaşlılıklarına kadar olan, her çiftin deneyimlediği inişleri ve çıkışları anlatan bir oyun. Ortak bir hayatın başlangıcından sonuna olan süreci tabii bir oyun süresine sıkıştırılmış olarak izleyince, hayatın/hayatlarımızın ne kadar vurucu ve etkileyici ve zorlayıcı olduğunu da görüyoruz aslında. Sanırım oyunda herkesin kendi hayatından birkaç unsur bulması da bu oyunu bu kadar beğenilir kılmış. Bununla birlikte, oyunda daha iyi olabilecek detaylar olduğunu da düşünüyorum. Örneğin süre çok daha kısa tutulabilirmiş, arasız da olunca günümüzde 110 dakika hakikaten fazla uzun geliyor insana, bazı sahneler tekrar içerirken bazı sahneler bütünün içinde başka bir konuya da bağlanmadığı için gereksiz kalıyor. Oyunun sahnede değil fuayede izleyiciler beklerken başlaması da çok gereksiz bir detay olmuş, anlamlı değil, fonksiyonel değil, değişik ve yaratıcı değil, neden bu şekilde oyuna odaklanmayı ve oyunun süresini olumsuz etkileyen bir başlangıç tercih edilmiş, anlayamadım açıkçası. Ama bu iki detay dışında çok beğendiğimiz bir eser oldu, tavsiye ederim.
Sevgi Soysal Yaşamakta Israr Ediyor / BGST - Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu