Monologlar Müzesi serisinin "Balat" etkinliğini bugün izledik. Oyunun yapısını bilmeyenler için özetlemek isterim: 5 tane yaklaşık 20'şer dakika süren oyun var, farklı salonlarda, aynı anda oynanıyor ve 4 kere tekrar ediliyor. İzleyici olarak, bu 5 oyundan hangilerini izlemek istediğinizi önceden seçiyor ve her döngüde istediğiniz diğer oyuna geçiyorsunuz. Seslerin birbirine karıştığı, her döngü başlangıcındaki tekrarların tanıdık ve dolayısıyla iyi hissettirten bir biteviyelik yarattığı, oyuncuyla bireysel bir etkileşim içine girdiğiniz çok farklı bir deneyim. Biz Balat Müzikholü, Çıkış Yok, Annemin Yastığı ve Sakıncalı Komşu oyunlarını seçtik. Özellikle Annemin Yastığı ve Sakıncalı Komşu hem metin hem de performans açısından fevkalade başarılıydı. Serinin diğer etkinliklerine de en kısa zamanda gitmeyi planlıyoruz. Her tiyatroseverin deneyimlemesi gereken bir seri olduğunu düşünüyorum. Emeği geçenlere teşekkürler.
Uzun zamandır izlemek istediğim bir oyundu. "En İyi Oyun Yazarı" kategorisinde 4 ödül toplamış olmasını çok yerinde buldum, gerçekten hem ülkenin tiyatro tarihini hem de Muhsin Ertuğrul'un yaşamını didaktik olmadan, akıcı bir şekilde bir tiyatro eserine dönüştürmek hiç kolay bir iş değil ve oyunda bunun çok başarılı bir şekilde kotarıldığını görüyorsunuz. Bununla birlikte, oyunculukların metnin seviyesine çıkamadığını düşünüyorum. Abartı jestlerle desteklenen yersiz komedi unsurlarını çok yadırgadım, piyesvari buldum açıkçası. Vahram Papazyan karakterinin konuşmasının Ermeni aksanından sıkça çıkıp, garip bir şiveye dönüşmesi beni oyundan epey uzaklaştırdı. Kısacası oyunda metnin gücüyle bütünleşik bir performans bulamadım.
Monologlar Müzesi ‘Balat’