Öncelikle inanılmaz mutluyum…Bu tiyatroyu Sendrom oyunu ve Dilara hanım sayesinde tanıdım. Biletlerimizi üç kişi aldık ve tarihi beklemeye başladık. Bütünüyle çok başarılıydı, öncelikle emeği geçen herkesi çok kutlarım.
Nasıl bu zamana kadar izlemedik, keşfetmedik çok şaşkınız.
Eekipp oyunu lütfen daha sık her yerde oynayın...!
İncecik derinliklerle işlenmiş. Çok sinema kafası ile oluşturulmuş reji, müzik, ışık, dekor… Çok sahici bir yandan da ışıklarla ve müzikle kurulan atmosferle çokça bir show, altında yatan çokça emek tiyatroyu kapsayan her türlü prensipte (müzik, dekor vb.) kendisini oldukça hissettiriyor. Ve her biri de ustaca oyundaki tüm taşların altına işlenmiş nakış gibi.
Ama bir türlü çözemediğim nokta yazılan acımasız yorumlar… Evet, insanların eşleri dostları çokça 10 puan vermiştir destek olmak için, evet yapmamalılar fakat şu yazılan bazı sert yorumlar ve puanlar bu oyun için çok acımasızca.
Bu siteden ve sosyal platformlarda sosyalleşmek için tiyatro oyunlarına gidip sözde yüksek statüde olan arkadaşlarımızın bu kadar mesleği bilmeden anlamadan, ellerinde ki telefonlarla bu yorumları yazmaları çok kolay bir durum. Bu yüzden ben artık iyi yorum da kötü yorum da gördüğümde inanmıyorum. Oyunları kendim gidip görmeliyim diyorum.
Asla anlaşılamamış keşfedilememiş bu oyunu bu zamana kadar nasıl izlemediğim için hayret içerisindeyken, oyunu izleyin mutlaka diyorum. Herkesin, alın terinin ne demek olduğunu bilen her bireyin empati kuracakları, hayatlarından bir parça bulacakları bir iş…
Film severler, Ken Loach filmi tadında bir hikaye izleyeceklerini düşünebilirler...
Oyunun performaslarını, dekorunu, ışığını, müziğini, rejisini ayrı ayrı çok beğendim. Her şeyi ile çok çalışılmış, çok özenli, çokça Avrupa işi olmuş bir proje. Fact Tiyatronun sıkı takipçisiyim artık. İlk Sendrom oyununu izleyerek sizi takip etmeye başladım, bu oyunla devam ettim, şimdi de merakla gelecek sezon yapacağınız işi bekliyorum. :) Başarılarınızın devamını diliyorum… :)
Uzun zamandır izlediğim en farklı oyunlardan biriydi benim için. Hem oyunun konusu hem sahneleniş biçimi olarak oldukça farklıydı. Oyun hem oldukça samimi, gerçek ve sahici ama bir o kadar çarpıcı ve gülümseten anlar ile dolu. Doğal denilip bomboş bir metin üzerine değil tam anlamıyla farklı bir konu üzerinden hepimizin başına gelen ve gelecek olan sorunlar üzerine kurulu. Ben metni çok beğendim.
Oyunculuklar şahane. Dilara Hanım'ı zaten Sendrom oyununda izlemiştim ve çok beğenmiştim. Orada tek başına oynuyordu, burada da ekiple birlikte çok iyi iş çıkarmış. Hem güldük hem de bu çıkmazın içinde bizde Tamsın ile birlikte yorulup, ağladık.
İşçi sınıfının, hayat ile mücadelenin bir yandan evdeki kardeşi ile olan hastalığın getirdiği sorumluluklar ve bunun yanında vazgeçilmek durumunda kalınan bir hayat...
Bizi oldukça etkiledi, uzun bir oyuncu fakat su gibi geçti.
Işıklar dekor oldukça özenliydi. Vallahi pişman olmazsınız üçüncü sezonunda izleyebildiğim için çok mutluyum.
Fact Tiyatronun izlediğim ikinci oyunu oldu. Benim için iki de iki. Kafa yapılarını oldukça seviyorum. Seçtikleri ve yazdıkları metinler benim zevklerime çok uyuyor sanırım. Oyunculuklar başarılı. Bir şeyin altını çizmeden o kadar vurucu kılıyorlar ki. Hem oyunculukta, bir tiyatro izlemekten çok bir paylaşım yaşadım iki oyunlarında da. Hikayeyi çok doğru aktardılar. Ve bunu berrak, gerçek ve etkileyici yetenekleriyle yapıyorlar. Metnin içindeki aşk, eleştiri, okb hastalığı vs gibi konular bir arada derli toplu çok güzel duruyordu. En beğendiğim şey ise metnin sahneleniş formu oldu. Bu bağlamda yönetmeni, ışık tasarımcısını ve sahne tasarımcısını çokça tebrik ederim. İzlemeyenlere gidip görmelerini tavsiye ederim ⭐
Cadı Kazanı / İstanbul Şehir Tiyatroları